"uyuyordu" - Traduction Turc en Arabe

    • نائمة
        
    • نائماً
        
    • نائما
        
    • نائم
        
    • نائمًا
        
    • نائمين
        
    • نام
        
    • نامت
        
    • كانت تنام
        
    • كان ينام
        
    • نِيام
        
    • كان يتبع
        
    Gemi sistemler insan varlığına yanıt vermek için ayarlanır. O uyuyordu. Open Subtitles أنظمة السفينة معدة لتتجاوب مع تواجد البشر، لقد كانت نائمة فعلاً
    Karım uyuyordu. Ben de yatmak üzereydim. Open Subtitles زوجتى كانت نائمة يا سيدى وانا كنت على وشك الذهاب للنوم
    Sonra beni onun evine sürükledi. Ama Gary hala uyuyordu. Open Subtitles لذا قامت بجرّي هذا الصباح إلى منزله ولكنّه كان نائماً
    Cesare olamaz, o sırada uyuyordu. Onu saatlerce inceledim. Open Subtitles لا يمكن أن يكون سيزار لقد كان نائماً فى هذا الوقت لقد راقبته لساعات
    Nereden bilebilirsin, belki uyuyordu. Open Subtitles ليس بالضرورة ما تذكرونه فأنا لا أدرى,ربما كان نائما
    İlaç zamanı geldi ama o kadar rahat uyuyordu ki onu uyandırmak istemedim. Open Subtitles لقد حان وقت القرص لكنه نائم بشكل طيب ولم أرغب فى ايقاظه
    Hemen geri dönecektim. - uyuyordu. Geri dönecektim... Open Subtitles كنت سأخرج لفترة قصيرة,أعني كانت نائمة و كنت سأعود قبل أن تستيقظ
    Bu sabah ondan ayrıldığımda, bebek gibi uyuyordu. Open Subtitles عندما غادرتُ هذا الصّباح كانت بخير نائمة على هذا السّرير كالطفل.
    Linda kendini pek iyi hissetmiyordu. O sadece uyuyordu... Open Subtitles ليندا لم تكون بحالة جيدة .. لقد كانت نائمة فقط
    Karım Roxie, oracıkta melekler gibi uyuyordu. Open Subtitles حيث ترقد زوجتي روكسي نائمة كملاك أهذا صحيح سيدة هارت ؟
    Sen? Bu sabah gittik. uyuyordu. Open Subtitles ذهبنا الي هناك في الصباح ولكنها كانت نائمة..
    Eve girdiğimde, televizyon açıktı ve kardeşim uyuyordu. Open Subtitles عندما دخلتُ, كان التلفاز يعمل وكان أخي نائماً.
    Geçen gün içeri girdim, orospu çocuğu uyuyordu. Open Subtitles اتيت هنا من قبل وجدت ابن الزانية هذا نائماً
    Saat 7:00'de çıktığımızda uyuyordu. Open Subtitles كان نائماً عندما غادرنا في الساعة السابعة
    Yatakta uyuyordu ve annem yukarı çıktı ki onu boksırı olmadan gördü Open Subtitles كان نائما على الاريكة في غرفة المعيشة و نزلت أمي لتنظف الغرفة, و كان عضوك يضايق سرواله
    Oğlumuz arkada uyuyordu. Open Subtitles كانت خلال الليل وكان ابننا نائما في المقعد الخلفي، أتذكرين؟
    Bir sene, annemim külotlu çorabını kaloriferin üzerinde görmüştüm... ve garip bir amca yerde uyuyordu. Open Subtitles ـ حسنا ، هناك سنة رأيت فيها السروال الداخلي لوالدتي على المبرد ـ امم ، و العم الغريب نائم على الأرض
    uyuyordu ama annesi oradaydı, yatağın kenarında el feneriyle kitap okuyordu. TED وكان نائمًا حينها، ولكن وجدت والدته كانت تقرأ مستخدمة المصباح اليدوي بجانب سريره.
    Evet, sarhoştu ve çocuklar da uyuyordu. İşin nereye varacağını iyi biliyordum. Open Subtitles لقد كان ثملاً، وكان الصغيران نائمين وكنتُ أعرف تماماً إلامَ سيؤول الأمر
    Rosa Parks'ın kocası geceleri av tüfeği ile uyuyordu çünkü sürekli ölüm tehditleri alıyorlardı. TED نام زوج روزا باركس خلال الليل ببندقية، لأنه تم تهديد حياته باستمرار.
    Bir kaç gündür uyuyordu ve sonra bir daha uyanmadı. Open Subtitles نامت لبضعة أيام، ثم أصبح نومها أبدياً.
    Başta benim tabutumda uyuyordu... küçük parmaklarını saçlarıma dolayarak... ta ki bir gün kendi tabutunu isteyene kadar. Open Subtitles في البداية كانت تنام في تابوتي كانت تحيط أصابعها الصغيرة حول شعري وتمر الايام وتطلب تابوت خاص بها
    Bir otel odasında uyuyordu, sent de komodinin üzerindeydi. Open Subtitles كان ينام بغرفته بالفندق والعملات كانت على منضدته
    Fitzgerald ona yalan söyledi. Yalnızca emirlere uyuyordu. Open Subtitles ـ (فيتزجيرالد) كذب عليه بإنه كان يتبع الأموار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus