"uzak bir gelecekte" - Traduction Turc en Arabe

• في المستقبل البعيد

Eninde sonunda, neredeyse belirsiz uzak bir gelecekte evren soğuk ve karanlık bir yer olarak terk edilebilir.
وفي النهاية، في المستقبل البعيد لحدٍّ لا يكاد يُتصوَّر، قد يؤول الكون إلى مكان بارد ومظلم،

Matematikle boğuşan bir öğrenciye uzak bir gelecekte para ödenmesi için çok çalışmasını söylemek epey zor.
فمن الصعب أن نخبر طالبًا يعاني مع الرياضيات اليوم أن يعمل بجد كي يُكافأ في المستقبل البعيد.

Ne zaman istersen yanıma gelebilirsin oldukça uzak bir gelecekte.
بإمكانك أن ترجع وتزورنا في أي وقت في المستقبل البعيد جداً

uzak bir gelecekte Güneş'imiz bir canavara dönüşerek,
لأن الشمس ستتحول إلى وحش في المستقبل البعيد.

uzak bir gelecekte Dünya ve Evren'in tamamı en büyük kozmik canavarla yüzleşebilir.
في المستقبل البعيد قد تواجه الأرض والكون كله أكبر وحش كوني

Güneş bize her an, diğerleriyse uzak bir gelecekte zarar verebilir.
هل يمكن أن تؤذينا الشمس غدا ؟ ؟ أو في المستقبل البعيد

Çok çok uzak bir gelecekte belki lazım olur diye.
،في حال إحتجت للقيام بالأمر في المستقبل البعيد جدًا

Fakat değişeceğini düşünüyorum. Fazla uzak bir gelecekte de değil.
ولكن أشعر بأنّ ذلك سيتغير وليس في المستقبل البعيد

Ama bu genişleme hızlandığı için, çok uzak bir gelecekte, bu galaksiler çok hızlı bir şekilde iyice uzaklaşıyor olacak ve artık onları göremeyeceğiz -- teknolojik sebeplerden dolayı değil ama fizik kanunları sebebiyle.
ولكن لأن التمدد يتسارع في المستقبل البعيد جداً ستتباعد هذه المجرات بعيداً وبصورة سريعة بحيث لا نتمكن من رؤيتها ليس بسبب محدودية تقنياتنا ولكن بسبب قوانين الفيزياء

Bazılarına göre evrenin çok uzak bir gelecekte en sonunda tamamen kara deliklerden oluşması mümkün.
نظرًا إلى بعض الحسابات، فإنّه من المحتمل أن يصبح الكون في النهاية مكوَّنًا كلّيًّا من ثقوبٍ سوداء وذلك في المستقبل البعيد جدًّا.

uzak bir gelecekte, güneşimiz bir canavara dönüşecek.
ستصبح شمسنا وحشا في المستقبل البعيد

Burası uzak bir gelecekte yaşayacağımız yer olabilir.
قد يصبح هذا وطننا، في المستقبل البعيد.

uzak bir gelecekte değil.
إنه ليس شيئاً يحصل في المستقبل البعيد.

Umarım çok uzak bir gelecekte olur ama yine de, o ölecek ve bu...
أتمنى أن يكون ذلك في المستقبل البعيد ولكنها لا تزال ... ستموت

Çok uzak bir gelecekte.
في المستقبل البعيد جداً

uzak bir gelecekte..
300)\blur3}... في المستقبل البعيد أو ربما في الماضي البعيد