Veya sen ve ben Victor'dan uzaklaşıp içki almaya gitsek? | Open Subtitles | أو ربما أنا و أنت يمكننا الذهاب بعيداً عن فيكتور و نذهب لإحضار الشراب؟ |
O öldüğü zaman, bu parayla kendime küçük bir çiftlik alabilir, onun anılarından uzaklaşıp, yeni bir başlangıç yapabilirdim. | Open Subtitles | و عندما ماتت خطر لي شراء مزرعة صغيرة أبدأ بداية جديدة بعيداً عن ذكراها |
Sembolik istilacı toplarından uzaklaşıp kadın çalışmaları sınıfına gidiyoruz. | Open Subtitles | بعيداً عن كراتك الغازية إلى فصل النساء الدراسي |
Tek istediğimiz uzaklaşıp kendimize ait olanı bulmaktı. | Open Subtitles | كل ما أردناه ان نبتعد عن الجميع ونبدأ عملنا الخاص |
Sadece uzaklaşıp çocuğu bırakmanı istiyoruz. | Open Subtitles | نريدك ان تتنحي جانبا و تضعي الصبي أرضا |
- Gölden uzaklaşıp kuzeye doğru gidiyorum. - Evet. | Open Subtitles | سأذهب للناحية الشمالية، بعيداً عن البحيرة. |
Bu yerden biraz uzaklaşıp teknemde güzel bir vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أظن أن علي الذهاب لقضاء بعض الوقت على متنه. بعيداً عن هنا؟ |
Bu evden çıkıp, bütün stres ve sorunlardan uzaklaşıp farklı bir adam olabiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أخرج من هذا المنزل وأرحل بعيداً عن التوتر |
Bak, imajını temizlemene sevindim sorunlardan uzaklaşıp tamamen profesyonel bir sezon geçirmene. | Open Subtitles | وبقيت بعيداً عن المشاكل وأصبحت تحظى بحياة لاعب كرة مُحترف |
Oğlanın peşine düşerken kalabalıktan uzaklaşıp yalnız kalmasını beklediler. | Open Subtitles | وحين تبعت الفتى إنتظرت إلى أن أصبح بعيداً عن المجموعة، وصار لوحده |
Adamların kamptan uzaklaşıp gezinmeleri normal mi? | Open Subtitles | هل من طبيعته الذهاب بعيداً عن المخيم |
Küçük çocuk evden uzaklaşıp kaybolmuş, öyle mi? | Open Subtitles | الولد الصّغير ضائع بعيداً عن البيت ؟ |
Gölge, masum olandan uzaklaşıp başka tarafa yöneldi. | Open Subtitles | الظل إنْصَرَفَ بوجهه بعيداً عن البرئ |
"Gölge, masum olandan uzaklaşıp başka tarafa yöneldi. | Open Subtitles | الظل أشاح بوجهه بعيداً عن البرئ |
Başından beri planımız Mesken'den olabildiğince uzaklaşıp bir şeyler bulup bulamayacağımızdı. | Open Subtitles | كانت الخطة دائماً هي الذهاب بعيداً عن "السفارة السوفييتية" ونرى إن كنَّا سنحصل على شيء |
Nefsin gereklerinden uzaklaşıp. | Open Subtitles | نحن نبتعد عن مسائل الجسد، |
Lois eğer yolumuzdan uzaklaşıp dünyanın en büyük yün yumağını görmeye gitmeseydik geç kalmazdık. | Open Subtitles | (لويس)، لم نكن سنتأخر لو لم نبتعد عن طريقنا بـ40 ميلاً لتري أكبر كرة لخيوط الغزل في العالم |
Stu ile ben ayrılınca Kim'le beraber her şeyden uzaklaşıp baş başa kalmamız iyi olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | وعندما تناقشت أنا و(ستو)... أعتقدت أنه سيكون من الجيد لي ولـ(كيم) أن نبتعد عن كافة الضغوط. |
Sadece uzaklaşıp çocuğu bırakmanı istiyoruz. | Open Subtitles | نريدك ان تتنحي جانبا و تضعي الصبي أرضا |