Pişmiş yemek yumuşar ve vücudun dışında önceden sindirilir. | TED | الطعام المطبوخ يصبح أكثر طراوة ويهضم خارج الجسم. |
Büyük miktarda hücreyi vücudun dışında çoğaltıyoruz. | TED | و نزرع الخلايا خارج الجسم بكميات كبيرة. |
Kanserin sinsice vücudun dışında saklandığını düşünmüyorsan değil. | Open Subtitles | جنونٌ لو كنتَ تحسب السرطان يختبئُ بذكاءٍ خارج الجسم |
Buradaki strateji şudur; eğer bize bir hasta hastalanmış veya yaralanmış bir organla gelirse, o organdan çok küçük bir parça, bir posta pulunun yarısı kadarlık bir doku örneği alıyoruz. Daha sonra bu dokuyu parçalara ayırabilirsiniz, temel özelliklerine bakarsınız, hastanın kendi hücrelerine, bu hücreleri dışarıya alırsınız, vücudun dışında çoğaltır ve büyük miktarlarda üretirsiniz, ve daha sonra yapı iskelesi malzemelerini kullanırsınız. | TED | الخطة هنا هي اذا جائنا مريض بعضو مريض او مصاب أن تاخذ قطعة صغيرة جدا من نسيج هذا العضو, أقل من نصف حجم طابع بريد, و عندها نفصل هذا النسيج الى اجزاء و ننظر في مكوناته الأساسية الى خلايا المريض نفسه و تفصل هذه الخلايا وتزرعها و تزيدها خارج الجسم بكميات كبيرة, ثم نستخدم خامات ناقلة |
Duydum ki, bu organlar vücudun dışında birkaç saatten fazla yaşayamazmış... | Open Subtitles | خارج الجسم أكثر من بضع ساعات |