Sakinleştirici verip orada tutun, vücut sıcaklığını denetleyin. | Open Subtitles | أبقيه مُخدراً في الداخل وحاولي معادلة درجة حرارته |
Eğer vücut sıcaklığını yükseltemezsek adam bir saat içinde ölecek. | Open Subtitles | إن لم نستطع رفع درجة حرارته هذا الرجل سيموت في غضون ساعة |
Ya vücut sıcaklığını, metabolizmasının hiç oksijen kullanmayacağı kadar düşürürsek? | Open Subtitles | ماذا لو خفضنا درجة حرارته جدا و التي تبطئ أيظه لذا فهو لا يستخدم أي أكسجين؟ |
Bu ısıyı vücudunda bulunan özel yağ depolarını kullanarak üreterek iç vücut sıcaklığını yüzdüğü suyun sekiz derece üzerinde tutabilir. | Open Subtitles | و تتولّد هذه الحراره داخل جسمها من خلال الترسبات الخاصه للدهون لكى تستطيع أن تبقى درجة حرارة الجسم الداخلية أعلى بـ 8 درجات مئويه |
Ama karaya gelmek, buz gibi olan okyanusta vücut sıcaklığını korumak için enerji harcamak zorunda kalan deniz aygırlarını rahatlatır. | Open Subtitles | أكثر من أي شيء آخر يجلب القدوم لليابسة الراحة (للفظ) من الاضطرار لبذل الطاقة للحفاظ على حرارة الجسم في المحيط الجليدي البارد. |
vücut sıcaklığını düşürerek yaşamsal sistemlerin komadan en az etkilenmesini sağlıyor. | Open Subtitles | إنها تخفف الصدمة على نظام الجسم بإسقاط درجة حرارة جسمك |
...damarlarından geçip, vücut sıcaklığını düşüren soğuk bir serum. | Open Subtitles | الذي يتدفّق عبر أوردتك ليبرّد حرارة جسمك الداخلية |
Şu anda entübe edilmiş durumda ve vücut sıcaklığını düşürdüm ki beyin fonksiyonunu mümkün olduğunca koruyabilelim. | Open Subtitles | قد وضعنا لها الأنابيب، وخفّضتُ درجة حرارة جسمها لنحفظ أكبر قدر ممكن من وظائف الدماغ |
Hindistan gibi tropik bir kıta parçasından gelen birisi olarak nemli bir ortamda kendini yelpazelemenin sadece vücut sıcaklığını yükselteceğini bilmen lazım. | Open Subtitles | كشخص من المناطق الاستوائية في شبه القارة الهندية عليك معرفة ان تهوية نفسك في البيئة الرطبة سيرفع حرارة جسمك فقط |
Sakın yapma. vücut sıcaklığını düşürür. | Open Subtitles | هذا سيخفض من حرارة جسمك |