"vakit geçirdim" - Traduction Turc en Arabe

• قضيت وقتاً
• قضيت وقت
• حظيت بوقت
• قضيت وقتا
• قضيتُ وقتاً
• بوقتي
• أمضيت وقتاً
• أمضيت وقتا
• لدي وقت
• قضيت وقتًا
• حضيت بوقت
• لقد امضيت وقتاً
• لقد حظيت بوقتٍ
• لقد حظيتُ بوقتٍ
• لقد قضيت بعض الوقت

Taliban rejimi sırasında Afganistan'da kadınlarla vakit geçirdim en derinden şiddete maruz kalıyor ve bastırılıyorlardı.
قضيت وقتاً مع نساء في أفغانستان تحت حكم طالبان، تعرضن لمعاملة وحشية ومراقبة.

Dostlar, Romalılar, köylüler, doğruyu söylemek gerekirse dün gece oldukça güzel vakit geçirdim.
أصدقاء ، رومانيون ، ريفيون أقول لكم الحقيقة لقد قضيت وقتاً رائعاً الليلة الماضية

Harika vakit geçirdim. İyi. Buna sevindim.
لقد قضيت وقت ممتع جيد انا سعيد لسماعى ذلك

Eğer sonra söylemeyi unutursam bu gece çok güzel vakit geçirdim.
انها مفاجأة لقد حظيت بوقت رائع حقا اليوم

Ben aynı zamanda cephe işçileriyle de vakit geçirdim ve bunun imkânsız bir durum olduğunu öğrendim.
وكذلك قضيت وقتا مع العاملين الميدانيين، وتعلمت بأنها وضعية مستحيلة.

Seninle yeterince vakit geçirdim, yapmam gereken çok şey var.
قضيتُ وقتاً كافياً جداً معك لديّ أشياء عليّ أن أفعلها

Onlar beni istemediler, ama ben harika vakit geçirdim.
إنهم لم يريدوا تواجدي ولكنني إستمتعت بوقتي

Güven bana. Bulunmak istemeyen insanların izini sürerek çok fazla vakit geçirdim.
ثق بي، أمضيت وقتاً طويلاً أتعقّب أناساً لا يريدون أنْ يُعثر عليهم

Yani demek istediğim, seninle harika vakit geçirdim.
نعم، أعني أنني قضيت وقتاً رائعاً معكِ أنتِ.

Geri kalan zamanda da gayet iyi vakit geçirdim. Seninle olan kısmı.
و قضيت وقتاً ممتعاً في البقية أعني , عندما كنت معك

Bu gece çok iyi vakit geçirdim. Biliyor musun, ilk buluşmada birine bu kadar bağlandığım çok nadirdir.
قضيت وقتاً ممتعاً الليلة نادراً ما أتواصل مع شخص بهذه السرعة

Bunu söylemek istemesem de bu akşam güzel vakit geçirdim.
بقدر ما أكره أن أعترف بهذا... ...قضيت وقتاً ممتعاً الليلة.

-Çok hoş vakit geçirdim. -Güzel. Bunu duyduğuma sevindim.
لقد قضيت وقت ممتع جيد انا سعيد لسماعى ذلك

Teşekkürler, Bayan Fuller, sıcak taşları saymazsak çok iyi vakit geçirdim.
شكراً سيدة، فولير قضيت وقت ممتع ماعدا الأحجار الحارة تلك

- Geçen gece harika vakit geçirdim. - Ben de öyle.
ـ لقد حظيت بوقت رائع البارحة ـ وانا ايضاً

Ben de sizin yaşlarınızdayken bu Gizli Kamp'ta... bayağı vakit geçirdim.
قضيت وقتا طويلا هنا في المعسكر السري عندما عنا في سنك اتعلم ؟

Dün gece seninle çok güzel vakit geçirdim.
إذاً قضيتُ وقتاً مُمتعاً معكِ الليلة الماضية

-İyi. Sevindim. Ben de iyi vakit geçirdim.
أنا سعيد, على أن أخبرك بأني أستمتعت بوقتي أيضأ

- Harika vakit geçirdim. Nasil yemek pisirilecegini ögrendim, harika seyler yedim.
‫أمضيت وقتاً رائعاً، تعلمت كيفية الخبز ‫تناولت طعاماً رائعاً

İlk yıllarımda soyunma odalarında sessizce ağlayarak çok vakit geçirdim.
أمضيت وقتا طويلا في سنواتي الأولى ابكي بصمت في غرفة الملابس

Bu hafta seninle çalışırken harika vakit geçirdim. - Ben de.
كان لدي وقت عظيم جدا قمت به معك هذا الإسبوع

Bu gece çok güzel vakit geçirdim. Sihire inanmadığım için özür dilerim.
لقد قضيت وقتًا ممتعًا هذه الليلة, وأنا آسفة لأنني لا أؤمن بالسحر.

Bu şartlar altında biraz garip gelecek ama bugün iyi vakit geçirdim.
الأمور يبدو غريباً تحت هذه الظروف ولكنني حضيت بوقت جيد اليوم

Gerçekten iyi vakit geçirdim.
لقد امضيت وقتاً رائعاً بالفعل.

Dün gece seninle harika vakit geçirdim.
إذاً لقد حظيت بوقتٍ رائع معك الليلة الماضية

- Dün gece gerçekten çok iyi vakit geçirdim.
لقد حظيتُ بوقتٍ ممتع حقاً الليلة الماضية

Onlarla biraz vakit geçirdim. Seni görmek için sabırsızlanıyorlar.
لقد قضيت بعض الوقت معهم لا يطيقون الانتظار لرؤيتك.