Bir keresinde de ailemle vakit geçirmekten hoşlanıyorum demiştim. | Open Subtitles | ذات مرة أخبرت امرأة بأني أستمتع بقضاء الوقت مع عائلتي. |
Eun, Hae Soo ile vakit geçirmekten hoşlandığından yaş gününde böyle bir armağan verdim ona. | Open Subtitles | ،يون يستمتعُ بقضاء الوقت معَ هاي سو، لذلك لقد سمحتُ .بذلك كهديّة لهُ |
Evet, ıssız bir adada birlikte vakit geçirmekten hoşlanacak iki iyi arkadaşmışız, ...gibi geliyor kulağa. | Open Subtitles | نعم ، يبدو وكأنه نحن اصدقاء جيدون الذين يستمتعون بقضاء الوقت في الجزيرة الصحراوية - كلا يا راجـا - |
Pekala, birlikte takılacağız sanmıştım ama görülüyor ki senin anlamsız sekse duyduğun nevrotik ihtiyaç, her şeye rağmen seni sevmeye devam eden ve bu arada seni hayatta tutacak bir böbrek bağışı için tek ümidin olan kardeşinle vakit geçirmekten önemli. | Open Subtitles | اعتقدت أننا كنا سنتسكع سوياً.. ولكن من الواضح أن حاجتك للجنس أكثر أهمية.. من قضاء وقت مع أخيك الوحيد |
Hoş vakit geçirmekten başka bir amaçla gelen adamlar gördünüz mü? | Open Subtitles | .. هل حضر أي شاب مؤخراً هنا يبحث عن شيء آخر غير قضاء وقت ممتع؟ |
Bu yaz iyi vakit geçirmekten söz ediyorum. | Open Subtitles | اتكلم عن قضاء وقت جيد هذا الصيف |
Baba, seninle vakit geçirmekten gerçekten büyük keyif aldım. | Open Subtitles | أبي ، لقد استمتعت حقاً بقضاء الوقت معك |
Ben de seninle vakit geçirmekten hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنا أستمتع بقضاء الوقت معك أيضا |
Ailemle vakit geçirmekten hoşlanırım ya da yalnız kalmaktan. | Open Subtitles | أستمتع بقضاء الوقت مع أسرتي أو... كوني وحيداً |