"vakte kadar" - Traduction Turc en Arabe

    • لوقت
        
    • حتى وقت
        
    -Geç vakte kadar uyumayı sevdiğini düşündüm. -Evet ama misafirken değil! -Tamam. Open Subtitles ـ لأنك تحبّ النوم لوقت متأخّر ـ ليس و أنا ضيف
    Geç vakte kadar kalacaksan anahtarı sana bırakayım. Open Subtitles إذا كنت ترغب في البقاء لوقت مـتأخر سـوف أترك لك المفتـاح
    Amerika'da geç vakte kadar çalıştığımızda konferans bağlantısı diye yalan söyleriz. Open Subtitles في أمريكا،حينما نعمل لوقت متأخر،نكذبُ حول إجتماع المشاورة
    Geç vakte kadar çalıştığı için yorgun düşüp uyuya kalmış olabilir. Open Subtitles لقد ظل يعمل حتى وقت متأخر ربما شعر بالتعب وغلبه النوم
    Son tarihi yakın büyük bir grup projeniz olduğunu düşünün. Geç vakte kadar çalışıp beyin fırtınası yapıyorsunuz. TED إذاً تخيل أن لديك مجموعة مشروع كبيرة مع مهلة ضيقة وتعملون حتى وقت متأخر وأنتم تناقشون مختلف الأفكار.
    Uyumama izin verdiğin için teşekkürler bebeğim. Geç vakte kadar ayaktaydım. Open Subtitles شكراً لسماحكِ لي بالنوم بالداخل يا عزيزتي لقد كنت مستيقظ لوقت متأخر
    Biliyorum geç vakte kadar çalışıyor o yüzden bir uğrayayım dedim. Open Subtitles أعرف , إنها تعمل لوقت متأخر لذلك اعتقدت بأن آتي
    Geç vakte kadar açık olan halka ait bir yer var mı aralarında? Open Subtitles هل يوجد أي من الأماكن العامة تفتح لوقت متأخر؟
    Üzgünüm, yapamam. Geç vakte kadar çalışmam gerek. Open Subtitles عذرًا، لا أستطيع، سأبقى لوقت متأخر في العمل في الصحيفة
    Geç vakte kadar, Whitney'le çalıştım. Open Subtitles لقد كنت أعمل لوقت متأخر مع ويتنى.
    Biraz önce aradı ve geç vakte kadar çalışacağını söyledi. Open Subtitles اتصلت وقالت انها ستعمل لوقت متأخر
    Bu gece de geç vakte kadar çalışman gerekiyor mu? Open Subtitles هل ستعمل لوقت متأخر ثانية الليلة
    Bu gece de geç vakte kadar çalışman gerekiyor mu? Open Subtitles هل ستعمل لوقت متأخر ثانية الليلة
    Geç vakte kadar oturur. Yargıç Dredd'i seyrederiz. 99. kez. Open Subtitles "يمكننا أن نسهر لوقت متأخر ونشاهد "القاضي دريد - العرض الـ99 -
    Ben ve çalışanlarımdan biri geç vakte kadar çalışmıştık. Open Subtitles ،كنت أعمل لوقت متأخر أنا وأحد كتّابي
    Yine geç vakte kadar arabayla gezdin, ha? Open Subtitles هل تقود السيارة لوقت متأخر مجددا؟
    Herkesin arkasını temizlemek için nasıl geç vakte kadar kaldığını anlatırdı. Open Subtitles وأنه سيبقى حتى وقت متأخر ينظف ما خلّفه الجميع
    Piyes geç vakte kadar sürüyordu. Open Subtitles لم تنتهي المسرحية حتى وقت متأخر
    Dün, geç vakte kadar dışarıdaydım. Open Subtitles لقد كنت بالخارج حتى وقت متأخر امس
    Ne? Geç vakte kadar açık olduğunu sanıyordum. Open Subtitles أظن أنك ستكون مفتوحة حتى وقت لاحق.
    Geç vakte kadar evde olmam. Open Subtitles لن أصل البيت حتى وقت متأخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus