"vakti gelince" - Traduction Turc en Arabe

    • في الوقت المناسب
        
    • عندما يحين الوقت
        
    • في الوقت الملائم
        
    • بأوان
        
    Bunu soracağınızı düşünmüştüm ve Vakti gelince cevaplayacağım. Open Subtitles أنا اعتقدت أنك قد تسأل ذلك وسأجيب في الوقت المناسب.
    Vakti gelince peşlerine düşeriz, bu teknolojiyi öğrendikten sonra. Open Subtitles سوف نتبع دليلك في الوقت المناسب بعد أن ندرس هذه التقنية
    O zaman Vakti gelince kristal sisteminden çıkacaktır. Open Subtitles حسنا، عندها يجب على الكريستال العبور من خلال نظامك في الوقت المناسب
    Çalışmana ve Vakti gelince oy kullanmana izin vereceğiz. Open Subtitles سنحصل لك على عمل وتستطيع التصويت عندما يحين الوقت
    Yani siz beni baş rahip yaparsanız Vakti gelince, ben de sizi piskopos mu yapacağım? Open Subtitles ، حسناً إن جعلتني رئيساً عندما يحين الوقت ، أنا أجعلك أسقفاً ؟
    Vakti gelince anlatırım. Fakat artık gitmeliyim. Open Subtitles سأخبرك في الوقت الملائم لكن الآن عليّ الرحيل
    Vakti gelince intikamını alacaksın. Open Subtitles سوف تحصل على انتقامك في الوقت المناسب
    Vakti gelince. Vakti gelince. Open Subtitles في الوقت المناسب في الوقت المناسب
    Nasıl olsa öğrenecekti ama Vakti gelince, uygun şekilde kendim söylemek istiyordum. Open Subtitles أردت ان اخبره بنفسي في الوقت المناسب
    Vakti gelince hepiniz paralarınızı alacaksınız. Open Subtitles جميعكم سيحصل على ماله في الوقت المناسب
    Vakti gelince hepiniz paralarınızı alacaksınız. Open Subtitles جميعكم سيحصل على ماله في الوقت المناسب
    Vakti gelince öğrenirsin. Tabii. Open Subtitles ـ ستعرفين في الوقت المناسب ـ بالطبع
    Vakti gelince, her şey ayyuka çıkacak. Open Subtitles في الوقت المناسب كل شيء سيكون مكشُوفاً
    Vakti gelince. Open Subtitles في الوقت المناسب.
    Vakti gelince her şeyi sizinle paylaşacağım. Open Subtitles وسأقسّم كل شيء معكم عندما يحين الوقت المناسب
    Vakti gelince teklifi kendim yapacağım. Open Subtitles عندما يحين الوقت المناسب، فسوف أقوم بتقديم العرض بنفسي.
    Vakti gelince, boğazını kimin keseceğine yazı turayla karar veririz ama şimdi olmaz. Open Subtitles عندما يحين الوقت, سنلقي عملة لشرف قطع رقبته لكن ليس الان
    Vakti gelince kendi seçimini yapar. Ama o zaman çok geç olur. Open Subtitles سوف تختار لنفسها عندما يحين الوقت.
    Vakti gelince herkesin yapacağı gibi. Open Subtitles كما يفعل الجميع عندما يحين الوقت
    - Vakti gelince. Open Subtitles آه. في الوقت الملائم.
    Vakti gelince, delikanlı. Her şeyin bir vakti var. Open Subtitles بأوان أيها الشاب، كل شيء بأوان.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus