Birinin üzerinde kısmî parmak izi var gibi ama silinmiş. | Open Subtitles | يبدو أن هناك طباعة جانبية على واحدة, ولكن تلطخت تماماً |
Ve bulmamız gereken bir rehine daha var gibi görünüyor. | Open Subtitles | و يبدو أن هناك اكثر من رهينة لكي نقوم بأيجادهم |
Burada bir sorunumuz var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن لدينا مشكلة بدرجة معينة من الخطورة هنا |
Ve bir annenin bana söylediği gibi, yatak odalarında her gece bir parti var gibi. | TED | و كما قالت لي إحدى الأمهات، كأن هناك حفلة في غرف نومهم كل ليلة |
Sanki etrafta bir tür halisülasyon salgını var gibi. | Open Subtitles | انها مثل هناك نوعا من انفلونزا الهلوسة في أنحاء المكان. |
Uydu haberleşmeleriyle ilgili bir sorun var gibi. | Open Subtitles | يبدو هناك مشكلة بالإتصال بالقمر الإصطناعي |
Bu sıralar, onlardan sizde bir sürü var gibi, Bay Ancelet. | Open Subtitles | يبدو أن لديك الكثير من هؤلاء في الآونة الأخيرة سيد أنسيلوت |
Şurada harf parçacıkları var gibi. | Open Subtitles | إلى أين؟ يبدو وكأن هناك بعض القطع من الحروف هنا |
Ama koridorun sonunda bir tür sinyal paraziti var gibi duruyor. | Open Subtitles | ولكن يبدو أن هناك نوع من التدخل إشارة في نهاية القاعة، |
Saat on yönünde bir şey var gibi. Bakalım. | Open Subtitles | يبدو أن هناك شيء على الأرض عن درجة 10، لنلقي نظرة |
Çimde kimyasal bir kalıntı var gibi. | Open Subtitles | يبدو أن هناك بعض المواد الكيميائية على العشب |
Ağızdan yaralarımız var gibi görünüyor dişler kayıp. | Open Subtitles | يبدو أن لدينا أضراراً للفم الأسنان مفقودة |
Biz çok var gibi sorunları yok, burada çözmek için? Bu iş, Franklin ile yapmak her şeye sahiptir. | Open Subtitles | يبدو أن لدينا عملاً لم ينته في هذه الغرفة, لا؟ |
Öyle bir "Terslik yok" diyorsun ki, bir terslik var gibi geliyor. | Open Subtitles | طريقتك فقط في قول ليس هناك خطب تبدو .. كأن هناك خطب ما |
Birkaç km ileride telefon var gibi. | Open Subtitles | أنظر يشاهد مثل هناك هاتف أميال زوج فوق الطريق |
Pekâlâ, geçit etrafında pek fazla bitki örtüsü var gibi görünmüyor bu yüzden aramanızı biraz genişletmeniz gerekebilir. | Open Subtitles | حسنا, لا يبدو هناك اي نباتات قريبة من البوابة لذا يجب عليكم ان تبحثو في نطاف اكبر |
Katta balkonun sol tarafında da sorun var gibi duruyor. | Open Subtitles | الجانب الأيسر من الشرفة، يبدو أن لديك مشكلة هناك أيضاً. |
Plasentanın oluştuğu yerde kanama var gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأن هناك بَعْض النزف حيث تشكيل المشيمةِ. |
Bayağı hızlı elleri var gibi görünüyor. Tek başınasın. | Open Subtitles | يبدو أن لديه يدين قوية أنتَ بمُفردك الأن. |
Çok seçeneğimiz var gibi durmuyor. | Open Subtitles | لا يبدو و كأننا نملك الكثير من الخيارات |
Sana gelirim dedim, zira resmin hakkında haberlerim var gibi görünüyor. | Open Subtitles | فكرت في أن أقابلك لأنه يبدو أن لدي أخبار سعيدة بخصوص لوحتك |
Bagajınızda biri var gibi sanki. | Open Subtitles | يبدو أنّ هناك شخص ما داخل صندوق سيّارتك. |
Jennifer'ın bir taktiği var gibi. | Open Subtitles | هناك شئ مُريب فى طريقة تصرف "جنيفر" |
İçimde bir roman var gibi. | Open Subtitles | وسأخاطر وأشعر وكأن هنالك رواية بداخلي |
Yapacak daha önemli işlerin var gibi. | Open Subtitles | يبدو أن لديكِ شيئاً ما لتفعليه |
Sancınız var gibi görünmüyor. | Open Subtitles | لا يبدو أنك في حالة وضع |