Gördüğünüz gökyüzünü, var olduğunu bildiğimiz her diğer canlı ile paylaşıyoruz. | TED | والسماء التي نراها نشاركها مع كل الأحياء الأخرى التي نعرف بوجودها. |
Çoğu insanın var olduğunu bile bilmediği dünya dolusu tüneeller ve özel bölümler var. | Open Subtitles | هنالك عالم بأكمله من الأنفاق والحجرات ومعظم الناس لا يعلمون بوجوده |
Tüm faydaları ve çalışmaları alabilecekleri 15 yıllığına tanımlı bir imtiyaz süresi var olduğunu düşünün. | TED | تخيلوا أن هناك فترة امتيازات محددة ربما في 15 سنة يمكنهم خلالها أخذ كل تلك الفوائد وتشغيلها. |
Senin gerçekte var olduğunu nasıl bileceğiz ki eğer bizimle birlikte hindistan cevizi içmezsen? | Open Subtitles | كيف نعلم بوجودك الفعلى ان لم تنضم الينا فى الشرب من جوز الهند؟ |
Şimdi, on günlük bir cinsel ilişki garantisinin var olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | الآن، أعـلم بأن هناك حـجر صحي ..بالنسبة بالجنس منذ عشر أيام |
Bay Gardner, var olduğunu bildiğiniz bir fotoğraf için celb istediniz. | Open Subtitles | سيد غاردنر، أنت طلبت البحث عن صورة كنتَ تعلم عن وجودها |
Bir koyun istemesi de ziyadesiyle var olduğunu kanıtlıyordu. | Open Subtitles | لكن حقيقة أنّه أراد خروف، هذا كثيراً يبرهن أنّه موجود. |
var olduğunu bile bilmediğim birçok şeyi de yanımda getirmiştim. | Open Subtitles | ولكن رجعت بأشياء كثيرة معي لم أكن أعلم حتى بوجودها |
Daha önce var olduğunu bilmediğimiz... ...hayatlara bağlanmayı denediler. | TED | لقد حاولوا أن يربطوا عوالم لم يكونوا على علم بوجودها قبلا. |
Şimdiye kadar var olduğunu dahi bilmediğin vagonların içinden geçip, gidiyorsun. | Open Subtitles | يتم اقتيادك خلال عربات لم تعلم بوجودها أبداً |
Sonra iki kişi bir araya geldi ve bize var olduğunu bilmediğimiz bir şeyi gösterdi. | Open Subtitles | ثم جاء شخصان وأرونا شيئاً لم نكن نعلم بوجوده. |
var olduğunu bile bilmediğim 6 yaşında bir kardeş. | Open Subtitles | أخ يبلغ السادسة من عمره لم أكن حتَّى أعلم بوجوده |
Araştırmacılarımız hem kadın hem de erkeklerde akciğer tümör hücrelerinde belirli genlerin var olduğunu buldu. | TED | لقد وجد باحثينا أن هناك جينات معينة في خلايا ورم الرئة لدى كلا الرجال النساء والرجال. |
Birçok farklı cinsel kimliğin var olduğunu bilmek çok önemli, ben de kendimi cisgender kadın olarak tanımlıyorum. | TED | إنه من المهم أن تعرف أن هناك أنواع عديدة من الهويات، وأنا أعرف كأنثى متوافقة الجنس. |
Gelip bizimle hindistan cevizi içmezsen gerçekten var olduğunu nasıl bileceğiz? | Open Subtitles | كيف نعلم بوجودك الفعلى ان لم تنضم الينا فى الشرب من جوز الهند؟ |
Bu orada başka bir dünyanın var olduğunu en inanılmaz kanıtıdır. | Open Subtitles | هذا أكثر دليل لا يُصدق يدل بأن هناك عالم أخر هناك |
O zavallı kadını hatırlıyorum. Tek isteğim o kadının var olduğunu bile unutmak. | Open Subtitles | إنّما أتذكّر تلك المرأة المثيرة للشفقة، بينما لا أودّ إلّا نسيان وجودها قطّ. |
Aşk sana var olduğunu asla bilmediğin parçanı gösterir. | Open Subtitles | يمكن للحب أن يظهر لك جزء منك لا تعرف أبداً أنّه موجود |
Donanma istihbaratı ve Ekinoks Elektronik projenin var olduğunu hala onaylamadı. | Open Subtitles | مازلت أنتظر إستخبارات البحرية أو الشركة المتحدة لتأكيد إذا كان المشروع له وجود حتى. |
Çünkü evet, beni dibe çekti, ama sadece zirvelerin de bulunduğunu göstermek için. Evet, beni karanlıkta sürükledi, ama sadece bana ışığın da var olduğunu hatırlatmak için. | TED | لأنّها وضعتني في الأسفل، لكن فقط لتكشف لي أنّ هناك قمما، و جرّتني إلى الظلام لكن فقط لتذكّرني أنّ هناك ضوءا. |
Oh, bu doğru, çünkü oğlan var olduğunu bilmiyor! | Open Subtitles | أوه، وهذا هو الصحيح لأن المتأنق لا يعرف أنك موجودة! |
İçimde var olduğunu bile bilmediğim kapıları açmamı sağladı. | Open Subtitles | لقد فتح لي أبواباً لمْ أعرف حتى أنّها موجودة. |
Aslında aşağıdaki bütün araştırmalara bir katman çıkarımın var olduğunu düşünüyorum. | TED | في الحقيقة أعتقد أنه يوجد مجموعة من الآثار لكل هذه البحوث غير تلك. نحن نعيش ضمن ثقافة حيث يشعر الناس بالضعف الشديد |
var olduğunu bilmediğim notaları bile söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أصل إلى نوتات لم أكن أعلم أنها موجودة في صوتي |
Çoğu zaman sonsuz mutluluğun yalnızca masallarda ve masum insanların naif zihinlerinde var olduğunu duyarız. | Open Subtitles | كثيراً ما يقال لنا أن النهايات السعيّدة موجودة فقط في كتب الروايات. وفي عقول الأبرياء الساذجين. |
Zamanla, Eurus'un var olduğunu bile unutmuş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | في وقت ما، كان يبدو أنه نسي أن (يوروس) موجودة من الأساس |