Ama size söyleyeyim, o da benimle aynı sonuca varacaktır. | Open Subtitles | لفحص الجثة لكن صدقوني سيصل لنفس النتيجة التي وصلت إليها |
Tren 19 dakika içinde varacaktır. Bu o. | Open Subtitles | القطار سيصل في غضون 19 دقيقة إنه هو |
Çok geçmeden, Tavşan Brer, istediği yere varacaktır. | Open Subtitles | شيئا فشيئا ، أرنت الـ (برير) سيصل حيثما يريد |
Matrix kaç saatte Val Verde'ye varacaktır? | Open Subtitles | متى تعتقد أن (ماتريكس) سيصل إلى (فال فيردي) |
Birazdan 2 numaralı metro istasyonumuza varacaktır. | Open Subtitles | "سيصل القطار في الخط رقم 2 قريبا" |
Birazdan 2 numaralı metro istasyonumuza varacaktır. | Open Subtitles | "سيصل القطار في الخط رقم 2 قريبا" |
Tren 25 dakika içinde varacaktır. | Open Subtitles | القطار سيصل في غضون 25 دقيقة |
Tren 19 dakika içinde varacaktır. | Open Subtitles | القطار سيصل في غضون 19 دقيقة |
Tren 17 dakika içinde varacaktır. | Open Subtitles | القطار سيصل في غضون 17 دقيقة |
Tren 11 dakika içinde varacaktır. | Open Subtitles | القطار سيصل في غضون 11 دقيقة |
Tren dokuz dakika içince varacaktır. | Open Subtitles | القطار سيصل في غضون 9 دقائق |
Tren sekiz dakika içinde varacaktır. | Open Subtitles | القطار سيصل في غضون 8 دقائق |