"varildeki" - Traduction Turc en Arabe

    • البراميل
        
    • برميل
        
    Varildeki kızlardan birinin kaçıp onu kaçıran adamların peşine düştüğüne inanıyorum. Open Subtitles إحدى فتيات البراميل فرّت، وهي تطارد خاطفيها الآن
    Ayrıca Varildeki kızlar davasında büyük gelişme kaydettiğini söyledi. Open Subtitles كما أنّها قالت إنّكِ حللتِ قضيّة فتيات البراميل
    İşte karşınızda. Varildeki kızlar davasını çözen dedektif. Open Subtitles ها هي ذي، المحقّقة التي حلّت قضيّة فتيات البراميل
    DNA'nıza Varildeki kızların hiçbirinin üstünde rastlanmadı. Aynen öyle. Open Subtitles لم نعثر على حمضكَ النوويّ على أيّ من فتيات البراميل
    Bu iş gittikçe bir Varildeki balığı tutmaya benziyordu. Open Subtitles إذ كان الأمر كإطلاق النار على سمكة في برميل
    Bu yüzden Varildeki kızlardan birinin kaçıp onu kaçıran adamların peşine düştüğüne inanıyorum. Onları ele geçirip öldürüyor. Open Subtitles لذا أفكّر في أنّ إحدى فتيات البراميل فرّت، وهي تطارد خاطفيها الآن وتقتلهم
    Bu Varildeki kızlar meselesi evli oldukları zaman boyunca devam ediyormuş. Open Subtitles أعني، مسألة فتيات البراميل هذه استمرّت طوال فترة زواجهما
    Varildeki kızların kaybolduğu zamanlar aynı anda izne çıkmışlar. Open Subtitles أثناء سفرهم للقيام بعملهم في الوقت عينه، اختفت كلّ فتاة من فتيات البراميل
    Varildeki kadın kurbanlardan birinde kimliği belirsiz bir erkek DNA'sı bulundu. Open Subtitles وُجد حمض نوويّ غير معروف على ضحايا فتيات البراميل
    Varildeki kızlar davası kapanmamış olabilir. Open Subtitles قد لا تكون قضيّة فتيات البراميل منتهية كما حسبنا
    Varildeki kızlar davası hakkında konuştuğunuz belli. Open Subtitles جليّ أنّكما كنتما تناقشان قضيّة فتيات البراميل
    Varildeki kızların katiliyle ilgili olan teorim bir yere çıkmadı. Open Subtitles لم تأتِ نظريّتي عن قاتل فتيات البراميل بنتيجة
    Bize ateş ettiklerinde bombardıman darbesi Varildeki içkileri tutuşturacak. Open Subtitles عندما يُطلقون علينا , الاصطدام.. الإصطدام الناجم عن القنابل سيُشعل محتوى البراميل
    Ama Varildeki metal parçaları bulmuşlar. Open Subtitles لكنهم وجدا شظية معدنية من البراميل.
    Bekle, bu Jordan'ı doğrudan Varildeki kızların her tecavüzcüsüne bağlıyor. Open Subtitles هذا يربط (جوردن) بكلّ جريمة اغتصاب لفتيات البراميل بشكل مباشر
    Diğerleri gibi onun da Varildeki kızlarla bağlantısı çıktı ama Jordan'la bir bağlantısını bulamadık. Open Subtitles تربطه بفتيات البراميل كالآخرين، ولكن لم نجد صلة تربطه بـ(جوردن)
    Varildeki kızların hepsi narin tiplerdi. Open Subtitles فتيات البراميل كلّهنّ هزيلات
    Varildeki kızlar davası. Open Subtitles قضيّة فتيات البراميل
    Bana ve Varildeki diğer kızlara benziyor. Open Subtitles -إنّها تشبهني وتشبه فتيات البراميل
    Senin gibi birisi için bu Varildeki balıkları avlamak sayılır. Open Subtitles بالنسبة لشخص مثلك إنه يشبه صيد سمكة في برميل
    Varildeki balığı tutmak gibi. Open Subtitles مثل اطلاق النار أسماك التونة في برميل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus