Öğleden sonra dörtte ama makyaj için daha erken varmamız gerekiyor. | Open Subtitles | فى الرابعه مساءً ، لكن يجب أن نصل مبكراً لأجل المكياج |
Kampa varmamız saatler sürecek. | Open Subtitles | سيستغرق الطريق ساعات قبل أن نصل إلى المعسكر |
Bu yaşlı kadını dinleyerek bir yere varmamız mümkün değil. | Open Subtitles | لن نصل إلى شيء إذا استمعنا لهذه الحقيبة العجوز |
Kritik olan bizim çok yakında bir anlaşmaya varmamız... bütün bu ölümleri durdurmamız, barış içinde hizmetlerinizi sunmanızı sağlamamız, ve huzuru, istikrar ve refahı getirmemiz gerek. | Open Subtitles | لما هو ضروري لنصل إلى إتفاق قريباً بحيث نوقف القتل والخدمات ستبدأ مرة أخرى في سلام |
varmamız 3 saat sürecek. | Open Subtitles | ستستغرق الرحلة 3 ساعات لنصل هناك |
Göle varmamız bu kadar uzun sürmemeliydi. | Open Subtitles | لم يستغرق الأمر تلك المدة حتى نصل إلى البحيرة |
Orada büyük halan var. Oraya varmamız çok önemli. Tamam mı? | Open Subtitles | لديك خالة عظيمة هناك , من المهم جداً أن نصل لهنالك , موافقة ؟ |
Bunu yapabilmen için de fikirlerimiz konusunda mutabakata varmamız gerekiyor. | Open Subtitles | وحتى تفعل هذا يجب أن نصل لنقطه نتفق عليها |
Fakat gemimiz zarar gördü ve korkarım onarılsın ya da onarılmasın onunla yolculuğa devam edip sağ salim eve varmamız zor. | Open Subtitles | لكن سفينتنا دمرت واتخوف من انها سوف تصلح ام لا حتى اسافر بها اكثر من هذا ربما هذا السبب فى ان نصل الى هناك سالمين |
Alacakaranlıktan önce şehre varmamız gerek. | Open Subtitles | يفترض بنا أنْ نصل إلى المدينة قبل الغروب |
FBI'dan önce kasaya bizim varmamız lazım. | Open Subtitles | يجب علينا أن نصل لتلك الخزنة قبل أن تفعل المباحث الفيدرالية |
Hadi, oraya Nighthorse'un avukatlarından önce varmamız lazım. | Open Subtitles | هيا, يجب أن نصل هناك .قبل محامين نايتهاورس |
Bu sulak alanı geçip savana varmamız ve çekirge sürülerini bulmamız gerek. | Open Subtitles | علينا تخطي مساحة الماء هذه حتى نصل إلى سهول السافانا و العثور على سرب الجراد. |
Sanırım bir anlaşmaya varmamız lazım, akademilerin de anlaşmaya varması ve imlamızda bize bir faydası olmayan ama devam ettirdiğimiz tüm alışkanlıklarımız üzerinde bir temizlik yapması lazım. | TED | لذلك أعتقد أنه علينا أن نصل لاتفاق، أن تصل الأكاديميات لاتفاق، وتطهر من قواعد إملاؤنا كل العادات التي نمارسها لمجرد أنها عرف، حتى لو كانت لا تجدي نفعاً. |
Yaklaşık bir saat sonra sınıra varmamız gerek. | Open Subtitles | سوف نصل الى الحدود فى حوالى ساعه |
Ona sor. Bir yere varmamız ne kadar sürer? | Open Subtitles | عن المدة التى قد نصل فيها الي اي مكان |
Avukatın olarak, son hızla gitmeni tavsiye ediyorum yoksa sen vahşi bir hayvana dönüşmeden oraya varmamız büyük bir mucize olacak. | Open Subtitles | بصفتي محاميك، أنصحك بالقيادةبأقصىسرعةممكنة... وإلا سيكون أمر محال أن نصل إلى هناك قبل أن تستحيل إلى حيوان بري |
Göktaşına bir kaç dakikada varmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن يجب أن نصل الكويكب في بضعة دقائق |
Oraya varmamız iki saat sürer. | Open Subtitles | سيأخذ من وقتنا ساعتين لنصل هناك |
New Orleans'a varmamız bir hafta sürmez. | Open Subtitles | (انها لن تستغرق اكثر من اسبوع لنصل الى (نيو اورلاينز |
Audrey, gideceğimiz yere varmamız biraz zaman alacak. | Open Subtitles | (أودري)، سيستغرق الأمر هنيهة لنصل إلى وجهتنا |