Varrick'in onun aklına girmesinden korkuyorum. | Open Subtitles | انا قلق بأنها قد تحصل على بعض النصائح السيئة من فاريك |
Mancınık ve yaban domuzu maymunumuz yok ama bir uçan bizonumuz ve Varrick'in gemisinde de bir uçağımız var. | Open Subtitles | , ليس لدينا منجنيق وقرود الخنازير , لكن لدينا ثور طائر وهناك طائرة على سفينة فاريك |
Unalaq'ın ifadesine göre Varrick'in iç savaş hazırlığı yaptığı bir toplantıya katılmışsın. | Open Subtitles | , وفقا لشهادة أونولاك أنت ِ حضرتي أجتماع حيث فاريك حاول ان يحرض لحرب أهلية |
Varrick'in amansız takipçisi olarak kendini hapiste bulan Mako haricinde herkes. | Open Subtitles | الجميع عدا ماكو والذي دخل السجن بسبب فاريك |
Sana Varrick'in göründüğü gibi biri olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Asami nerede? | Open Subtitles | احاول ان اخبرك بأن فاريك لايبدو كما هو عليه |
Varrick'in planı seni kaçırıp suçu Kuzey'in üstüne atmaktı. | Open Subtitles | خطة فاريك كانت بإختطافك وإلقاء اللوم على الشمال |
Varrick'in böyle bir şey yapabileceğine ve hiçbirimizin bunu öngörememiş olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق بأن فاريك كان يسعى لفعل هذا الشيء ولم يلاحظ احد مايفعله |
- Eğer Varrick'in gemisine binebilirsek hala babanı kurtarabiliriz. | Open Subtitles | , إذا نصل إلى قارب فاريك مايزال يمكننا أن ننقذ والدك ِ - لنذهب - |
Mako, Varrick'in kötü bir şeyler planladığından şüphelenen tek kişidir. | Open Subtitles | وحده ماكو من يشك بأن فاريك لا ينوي خيرا |
Bu Varrick'in gemisi. | Open Subtitles | أنها سفينة فاريك |
Evet, bu Varrick'in hatası. | Open Subtitles | نعم, انه خطأ فاريك |
Bu Varrick'in işi. | Open Subtitles | انه فاريك |