Ama onun, oğlunun son arzusu ana vatanında gömülmekti. | Open Subtitles | ولكن وصية ابنك حين وفاته كانت أن يؤخذ إلى وطنه |
Babam kendi vatanında olanlarla ilgisiz. Kelimelerin artık bir önemi yok. | Open Subtitles | أبي لا علاقة له بما يحدث في وطنه لم تعد كلماته مهمّة بعد الآن |
Burada yaşamaktansa vatanında ölmeyi yeğlediğini. Ne oldu? | Open Subtitles | سيفضل ان يموت في وطنه على ان يعيش هنا ماذا؟ |
Onları buraya getirip Bennigan'da koca koca yemekler ısmarlıyor aynı anda kendi vatanında bir açlık başlatıyor. | Open Subtitles | و يبدأ في خلق مجاعة هناك في وطنه. تواني محض. |