"vatandaşlardan" - Traduction Turc en Arabe

    • المواطنين
        
    Tüketiciler, vatandaşlardan farklıdır. TED موافق؟ المستهلكون مختلفون عن المواطنين.
    Görüyorsunuz paravan şirketler... ...sıradan vatandaşlardan ziyade zengin elitlerin yararına olan... ...gizli anlaşmaların merkezindeler. TED كنت انظر، شركات شل، أنهم وسط إلى السر الصفقات التي قد تستفيد النخبة الغنية بدلاً من المواطنين العاديين.
    Elbet iyi vatandaşlardan biri yavaşlayacak ve bana yol verecektir. Open Subtitles أحد المواطنين الصالحين سيقف ويلوّح لي بالمرور.
    Melekler korusu şehir polisi vatandaşlardan, kaybolan anne-baba sayısının arttığına dair yüzlerce telefon alıyor. Open Subtitles تلقت أجهزة الأمن المئات من الإتصالات من المواطنين القلقين حيث أن أعداد الآباء المفقودين مستمر فى التزايد
    Tüzüğe göre, "Belediye başkanının çekildiği durumlarda bilgili vatandaşlardan oluşan bir kurul onun yerine yönetime geçebilir." Open Subtitles طبقاً للدستور يجب أن يتنازل عمدةالبلدية لمجلس المواطنين المتعلمين لكي يحكموا مكانه
    Her koloni önde gelen vatandaşlardan temsilciler yolluyor. Open Subtitles كل مستعمرة ارسلت مندوب من قيادة المواطنين
    Çoğunluğu Amerikan vatandaşlarından oluşmakta hükûmetten nefret edecek sebebi olan vatandaşlardan. Open Subtitles المجتمع مكون بغالبه من المواطنين الاميركيين مواطنين اميركيين مع سبب لكره الحكومة
    vatandaşlardan şüphe duydukları en ufak olayı bile ihbar etmeleri istendi. Open Subtitles وتناشد السلطات المواطنين بالإبلاغ عن أيّ نشاطات، حتـّى التي لا تثير الريبة في الوقت الراهن،
    Ve size şunu söyleyebilirim ki şahsen tanıdığım bu yeni vatandaşlardan bazıları daha fazla mutlu olamazlardı ya da gururlu. Open Subtitles واستطيع ان اقول لكم من لقاء شخصي بعض من هؤلاء المواطنين الجديدة، أنها لا يمكن أن يكون أكثر سعادة أو أكثر فخرا.
    Eski Şehir'deki halkı tahliye etmek için başkentdeki vatandaşlardan yardım gerekiyor. Open Subtitles يطلب من المواطنين وسط مدينة لتقديم كل مساعدة لأولئك اجلاء من البلدة القديمة.
    Tüm vatandaşlardan bu akşam saat 8'den yarın sabah saat 6'ya kadar evlerinde kalmaları bekleniyor. Open Subtitles وعلى كل المواطنين البقاء في منازلهم ويبدأ الحظر الساعة الثامنة مساءً إلى الساعة السادسة صباحًا.
    Güvenlik kordonunun içine kalan vatandaşlardan bahsemeyecek misiniz? Open Subtitles ناهيكم عن المواطنين الذين تحت الحجر الصحّي داخل الحاجز الوقائيّ؟
    İçeriği yazmalarını vatandaşlardan istediler. TED لقد طلبوا من المواطنين كتابة المحتوى.
    Aynı zamanda her gün çok çalışan vatandaşlardan para sızdıran polis memurları gibi devlet memurlarından da şikâyet ederiz. TED كذلك نشكو من مستوى موظفي الخدمة العامة مثل ضباط الشرطة، الذين يبتزون المال من المواطنين الكادحين الذين يعملون لكسب عيشهم.
    "Başkan, bütün vatandaşlardan bu adamla ilgili her türlü bilgiye karşı tetikte olmalarını ve bu tip bilgileri derhal polise, orduya veya FBI'a ulaştırmalarını istedi." Open Subtitles حث الرئيس جميع المواطنين ليكونوفي حالة تأهب تحسبا لأية معلومات عن هذا الرجل ، وايصال اي معلومات على الفور إلى الشرطة ، الجيش أو مكتب التحقيقات الاتحادي.
    Polis tarafından yakalanana kadar tüm vatandaşlardan, evlerinde kalmaları istenmektedir. Open Subtitles ...وحتى يتم القبض عليهم من قبل الشرطة على جميع المواطنين أن يلزموا بيوتهم
    Tüm vatandaşlardan, kahraman askerlerimizin başarısı için bağışta bulunmaları talep ediliyor. Open Subtitles . "مارك أنتونى" ويرجى من جميع المواطنين أن يقدموا القرابين . من أجل نجاح جنودنا الأبطال
    Yapılan onlarca diğer çalışmanın, örtülü ödeneklerin ve özel hesapların hepsinin parası, vergisini ödeyen sıradan vatandaşlardan alınıyor. Open Subtitles هناك العشرات من البرامج الأخرى، التي توضع جانباً لهدف معيّن وللمصالح الخاصّة كلّ ذلك بأخذ أموال المواطنين العاديين دافعي الضرائب
    Ve genci yaşlısı, siyahı beyazı tüm vatandaşlardan aynı şeyi duyuyorum. Open Subtitles وأنا أسمعُ نفس الشيء من المواطنين ...صغاراً وكباراً، البيض والسود
    Benim kişisel inancım, bizi, hepimizi korumak için burada olan oldukça yüksek eğitimli hükumet ajanlarından oluşmuş küçük elit bir kuvvet yerine, bizim çok daha iyi olacağımızdır. Ortalama ve sıradan vatandaşlardan oluşan soruna bir grup olarak yaklaşan ve ne yapabileceğimizi görebilen bir grup. TED اعتقادي الشخصي هو بدلاً من وجود قوة النخبة الصغيرة من عملاء الحكومة المدربين تدريبا عاليا لحمايتنا جميعا، سوف نكون أفضل حالاً بكثير بوجود المواطنين العاديين يحاولون حل هذه المشكلة كمجموعة ويبحثون ما يمكن فعله حيال ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus