Bir grup psikolog, konuyu iyi bilen vatandaşlarla mülakat yaptılar; | TED | انتشر بعض العلماء النفسيين واستطلعوا آراء المواطنين الذين هم على دراية بالأمر. |
- Sizin işinizi suç savaşçısı vatandaşlarla, bir pisliğin izini sürüyordum. | Open Subtitles | أقوم بعملك أطارد حثالة حيث المواطنين يحاربون الجريمة |
Üçüncüsü; gelişmekte olan ülkelerdeki katılımın hükümetin etrafındaki dar bir elit çevreyle sınırlı kalması, kalkındırma yardımlarından asıl faydalanacak vatandaşlarla yeterli etkileşimin olmamasıydı. | TED | ثالثا، أن العمل في الدول النامية كان مع فئة ضيقة من نخب الحكومة بتفاعل قليل مع المواطنين ، الذين هم المستفيدون النهائيين من المساعدات التنموية . |
Bir kaç sayfa her gün vatandaşlarla görüşme fikrinin taslağını çıkarıyor postacı gibi, okuldaki yaya geçidi görevlileri gibi vatandaşlarımıza ne tür bir değerli hizmetin olduğunu bilgilendirmek için. | Open Subtitles | هذه صفحتان تشرح فكره لقاء يومى مع المواظفين... مثل سعاةِ البريد , حرّاسِ عبور المدراس... لاعلام المواطنين عن الانواع المختلفة من الخدمات الهامة التى تقدم لهم |
Sonuçta mecliste bir sandalye kazanmak için yeterli olmasa da, konuşmanın tarafı olmamıza yetti, öyle ki, gelecek ay Arjantin tarihinde ilk defa, meclis kurumsal olarak bir DemocracyOS uygulaması yapıyor. Bunu üç yeni yasal düzenlemeyi vatandaşlarla tartışmak için yapıyor bu düzenlemelerin ikisi toplu taşıma, birisi ise kamuya ait bir alanın kullanımına ilişkin | TED | حتى وإن كان هذا غير كافٍ للفوز بمقعد في الكونغرس، لكنه كان كافيًا بالنسبة لنا أن نكون جزء من الحوار لدرجة أنه في الشهر القادم سيطلق الكونغرس، كمؤسسة للمرة الأولى في تاريخ الأرجنتين تطبيق (ديموكراسي أو سي) لمناقشة المواطنين في ثلاثة تشريعات: اثنين عن وسائل النقل وواحد عن استخدام المرافق العامة |