"vazgeçilmez" - Traduction Turc en Arabe

    • غنى عنه
        
    • لاغنى
        
    • كعنصر
        
    • للإستبدال
        
    İş güvencesini sağlamanın en iyi yolu kendini vazgeçilmez kılmaktır. Open Subtitles هكذا تحافظ على استقرار وظيفتك وتصبح موظف لا غنى عنه
    Yaşam için vazgeçilmez olan aynı zamanda yaşam için zararlı mı? Open Subtitles هل هذا الشئ الذى لا غنى عنه للحياة وفى نفس الوقت يؤذيها؟
    Sör Charles Litton böyle adamların vazgeçilmez ve yok edilmez olduğunu düşünüyor. Open Subtitles السير تشارلز لايتون يشعر ذلك مثل هؤلاء الرجال لا غنى عنه وراسخ لذا.
    Stephen kendisini, karımın tiyatro eseri için vazgeçilmez kıldı. Open Subtitles لقد جعل ستيفن نفسه لاغنى عنه في الأستعراض الدرامي الذي تقوم به زوجتي
    Kötü adam pisliğe düşer.... Fiziksel komedinin vazgeçilmez öğesi.. Open Subtitles يَسْقطُ الرجلَ السيئَ في البراز كعنصر كلاسيكي مِنْ الكوميديا الطبيعيةِ
    Hiçbiri vazgeçilmez değil. Tıpkı senin istediğin gibi. Open Subtitles أنهم قابلون للإستبدال .كما أردتهم بالضبط
    Samuel! Samuel kamp temsilcisidir, kesinlikle vazgeçilmez. Open Subtitles صامويل انه المسئول عن التنسيق فى المعسكر ولا غنى عنه
    Bir başka görev. Galiba folklor uzmanına dönmüş bir ajan vazgeçilmez oluyor. Open Subtitles مهمة أخرى يبدو أن خبيراً في التراث الشعبي أصبح عميلاً ويعتبر لا غنى عنه
    Kendini modern toplumun vazgeçilmez bir parçası sanıyorsun. Open Subtitles هل تعتقد انك لا غنى عنه حتى لنسيج المجتمع الحديث
    Onu tanıyınca da, onun sadece takımın vazgeçilmez bir elemanı değil... yetenekleri hiç farkedilmemiş bir sahne yıldızı olduğunu da farkettim. Open Subtitles .... و عندما فعلت ، أدركت فجأة أنه ليس فقط عضو لا غنى عنه ....
    Sana az bile, şirkette "vazgeçilmez"olmak için ne kadar çok çalıştığını gördükten sonra. Open Subtitles أقل ما يمكننا فعله هو أن نرى كم كنت تعمل بجد لكي تصبح " لا غنى عنه " إلى الشركة
    Hayır, bu günlerde, bu ekonomide hiç kimse vazgeçilmez değildir. Open Subtitles كلا ، لا أحد لا غنى عنه ليس في هذه الأيام ، ليس في أثناء الإقتصاد الحالي ، لذا...
    Yeni doğanın hayat gücünü emerek trajik geçmişini kenara bırakıp vazgeçilmez bir şahsiyet oldu. Open Subtitles ... امتصـاص قوة الحيـأة من حديثى الـولادة لقد كان قد نسى أمر ماضيه المأسـاوى ... واصبح شخصاً لا غنى عنه ...
    General, vazgeçilmez bir insan. Bunu anlıyorum. Open Subtitles اللواء لا غنى عنه و هذا أمر أفهمه
    Bir erkek vazgeçilmez olmalı. Open Subtitles . أجل يا رجل , ذلك لا غنى عنه
    Eduardo paketlemedeydi, ama burada işini korumak için kendini vazgeçilmez kılması gerekiyordu. Open Subtitles (إدواردو) عمل في التغليف، لكن للحفاظ على الوظيفة هنا، إحتاج لجعل نفسه لا غنى عنه
    vazgeçilmez Adam. Open Subtitles الرجل الذي لا غنى عنه.
    Onları vazgeçilmez hissettirmeyeceksin. Open Subtitles ليس من مصلحتك أن يصرن لاغنى عنهن.
    Bilgisayarı vazgeçilmez buluyorum. Open Subtitles أجد الكمبيوتر لاغنى عنة
    vazgeçilmez olduğumu söyledi. Open Subtitles قال أننى لاغنى عني
    bu alanda vazgeçilmez olarak görülen mallory kane nin var. Open Subtitles تريد (مالوري كاين) كعنصر أساسي؟
    Josh gösteriye ne katarsa katsın kimse vazgeçilmez değildir. Open Subtitles لكن مهما كان ما يقوم به (جوش) للبرنامج مازال قابل للإستبدال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus