Bu tümör aşırı adrenalin üreterek, baş ağrısına ve öfkeye neden olabilir. | Open Subtitles | و الذي يمكن أن يزيد كمية الأدرينالين مسبباً وجع الرأس و الغضب |
Ruh halinin değişmesi kişilik bozukluğu ve öfkeye yol açar. | Open Subtitles | و تغير الحالة العقلية يؤدي إلي اضطراب الشخصية و الغضب |
Bazıları ise bağırma, kinlerini açığa vurma ve öfkeye ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | ويشعر البعض الاخر بصراخ, لعبر عن الأعتــداء و الغضب... |
Onu korkuya ve öfkeye kapıldığı bir anda vurdu. | Open Subtitles | إطلقت النار علية فى لحظة من الخوف والغضب |
İnsanlar acı ve öfkeye kapılmadan dinlediğinde neler olduğuna şaşırırsınız. | Open Subtitles | ستكون متفأجى مالذي سيحدث لو كانوا البشر ينصتون من دون الأخضاع إلى كل ذلك الألم والغضب |
Anıyorum ve umuyorum ki, tüm bu acı ve öfkeye rağmen.. | Open Subtitles | ،انا متفهمة، وآمل تحت كل هذا الألم والغضب |
Çoklu kişilik bozukluğu asıl kişilik acıya ve öfkeye dayanamadığında ortaya çıkar ve yeni kişiliğin arkasına saklanır. | Open Subtitles | يحدثالإضطرابفي الشخصيةالمتعددة.. عندما تكونُ الشخصية الرئيسية غير قادرة على تحمّل الألم و الغضب. و لهذا تختبئ خلف شخصيةٍ جديدة. |
Mileena büyüdükçe Tarkatan kanını kontrol etme çabası onu dehşet ve öfkeye terk ederek daha zor bir hal aldı. | Open Subtitles | بينما كانت تبلغ (مالينا)، مُحاولاتها للسيطرة على أصلها "التاركاتاني" أصبح أكثر صعوبة. وقد ترك لها ذلك شعور بالخوف والغضب. |