"ve ölümün" - Traduction Turc en Arabe

• و الموت
• الموت والحياة
• والموت في

Bu deneyin, sevgi ve ölümün kavgasından farkı yok beyler.
هذه التجربة ليت أكثر من معركة بين الحب و الموت أيه السادة

Ve De Vaca yaşamın ve ölümün gücüne sahip olduğuna inandığı yoluna adadı.
مؤتمر الأجسام الطائرة المجهولة" الذين آمنوا بأنّ لديه سيطرة على الحياة و الموت!

O yuvanın derinlerinde, hayat ve ölümün sınırına dokundum.
بأعماق ذاك القفير، عبرتُ العتبة التي بين الحياه و الموت.

Bu akşam yaşam ve ölümün aynı döngüde olduğunu öğrendik.
تعلمنا هذا المساء أن الموت والحياة توجد في نفس الدائرة

Savaşın amacı hayatın ve ölümün sırlarını bulabilmekti.
البعثة كانت تبحث عن سر الموت والحياة

Obezite ve sigara içmek dünyada hastalık ve ölümün en öncü nedenleri arasındadır.
فالتدخين والبدانة هما من بين أبرز الأسباب التي يمكن منعها للحد من إنتشار الأمراض والموت في العالم.

Hastane ve laboratuvar köşelerinde hastalık ve ölümün hep etrafımda olduğuna inanarak büyüdüm.
انا نضجت فى مختبارات و مستشفيات المرض و الموت كانوا دائما حولى

Yaşamın ve ölümün sırrından bahsediyoruz.
نحن نتكلم هنا حول سِرّ الحياة و الموت

Buna bakarak yaşam ve ölümün senin için bir anlamı olmadığını anlıyorum.
كأنه الحياة و الموت لا يعنون شيئاً لك.

Yani Şintoizm inancında yaradılışın ve ölümün tanrıçası.
الهه الخلق و الموت

"ve ölümün hükmü olmasın".
"و الموت لن تكون له سيادة "

ve ölümün hükmü kalmasın.
"و الموت لن تكون له سلطة"

ve ölümün hükmü kalmasın.
"و الموت لن تكون له سيادة"

ve ölümün.
و"الموت"

Yaşam ve ölümün kurallarını çiğnedin.
لقد ميلت قوانين الموت والحياة

Hint geleneklerine göre yaşam ve ölümün tanrıçası.
هي آلهة الحياة والموت في التقاليد الهندوسية

Bu, kamptaki Naziler için refah yıllarının başladığı sırada Auschwitz'deki yaşam ve ölümün şaşırtıcı, bir o kadar da şok edici hikayesidir.
هذه القصّة المفاجئة والمُريعة "للحياة والموت في "آوشفيتس وبالنسبة للنازيين فى المعسكر كان ذلك سبّباً لبداية سنوات إزدهار ؟