Darwin, ağaçlar arasında uzun yürüyüşlere çıkardı ve akşam yemeği davetlerini reddederdi. | TED | لذا دارون، كان يسير طويلاً في الغابات وكان للأسف يرفض العديد من دعوات العشاء. |
Diyelim ki siz bir ebeveynsiniz ve akşam yemeği hazırlamak için kesintisiz 25 dakikaya ihtiyacınız var. | TED | دعنا نقول أن أحدكم من أولياء الأمور، ويحتاجُ إلى 25 دقيقة من الوقت دون انقطاع لتحضير وجبة العشاء. |
Öğlen yemeği ve akşam yemeği arasındaki küçük atıştırma gibi. | Open Subtitles | لذيذ إنها مثل وجبة صغيرة بين الغداء والعشاء |
Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği dahil ayda 500.000 won. | Open Subtitles | خمسمائة الف بالشهر ويشمل هذا الافطار والعشاء |
Eğer hayır dersen, Elwood ve ben haftanın her günü kahvaltı... öğle yemeği ve akşam yemeği için buraya geliriz. | Open Subtitles | اذا قلت لا ، اللوود و انا سوف نأتي لك هنا من اجل الافطار .. ِ و الغداء و العشاء كل يوم طوال ايام الاسبوع |
Elbette, benim eskisiyle bir kaç öğle yemeği ve akşam yemeği partileri ekledim. | Open Subtitles | وطبعاً، أضفت مواعيد غداء وعشاء مع صديقي السابق. |
Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği! | Open Subtitles | إفطار, غذاء و عشاء |
Eminim, Bay Poirot ile Yüzbaşı Hastings belki odalarını görmek ve akşam yemeği için hazırlanmak isterler | Open Subtitles | انا متأكد ان السيد بوارو, وهاستينجز يريدون ان يروا غرفهم للأغتسال قبل العشاء |
Rüya gibi bir ev, iki araba, güzel bir eş bir fabrikaya ve güzel elbiselere sahip bir çocuk ve akşam yemeği için ıstakozlar. | Open Subtitles | منزل أحلام، سيارتان، زوجة جميلة، ابن يمتلك مصنعاً، ملابس فاخرة، وسرطانات بحر على العشاء. |
Bana para ödemeyi bırak ve akşam yemeği için bizim eve gel, böylece masajı orada birtirebiliriz demek oluyor. | Open Subtitles | -إنه يعني أنه عليكِ التوقف عن دفع أموال لي وأن تأتي إلى منزلي لتناول العشاء ويمكننا إنهاء جلسة المساج |
Kahvaltı ve akşam yemeği burada. | Open Subtitles | حَصلتُ علي القليل... الإفطار والعشاء هنا. |
Öğle ve akşam yemeği benden olacak. | Open Subtitles | الغذاء والعشاء سيكون على حسابى |
Dinle, herhangi normal biri için kahvaltı, öğle ve akşam yemeği bu üç öğün ertesi sabahın işini sorunsuz yapmak için gerekli. | Open Subtitles | ,أسمعني ,لكل شخص طبيعي الأفطار ...والغداء, والعشاء الوجبات الثلاث هذه هي المطلوبة حتى تقوم بقضى حاجتك صباحاً بسلاسة |
Kahvaltı , öğle yemeği ve akşam yemeği. | Open Subtitles | الفطور والغذاء والعشاء |
kahvaltı ve akşam yemeği servisimiz vardır. | Open Subtitles | سوف نقدم الفطور و الغداء |
Kahvaltı için,Öğle yemeği ve akşam yemeği | Open Subtitles | افطار غذاء وعشاء |
Öğle yemeği ve akşam yemeği, adam ciddileşiyor. | Open Subtitles | غداء وعشاء . . إنه جاد |
Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği! | Open Subtitles | إفطار, غذاء و عشاء |
Buna kahvaltı, öğle ve akşam yemeği deniyor. | Open Subtitles | هذا يسمى فطور, غذاء, و عشاء |