Muhtemelen şu anda yıkılmıştır ve annesi de kafayı yemiş durumdadır. | Open Subtitles | على الأرجح إنه متضايق الآن وأمه خائفة |
Kardeşin zayıf ve annesi de kendini dalkavuklarla çevreliyor. | Open Subtitles | أخوك ضعيف وأمه أحاطت بنفسها مع الأذلاء |
Robert evli değildi hiç çocuğu yok ve annesi de ölmüş. | Open Subtitles | (روبرت) غيرمتزوج وليس له أطفال وأمه ميتة |
Sonuçta o, Amerika'da büyüdü ve annesi de önemsemiyor bu durumu. | Open Subtitles | هو تربّي في أميركا، و والدته لا تمانع هذا. والدته؟ |
Ve herkes tadını çıkarttı. Ben ve annesi de dahil. | Open Subtitles | ... و الجميع استمتع فعلاً بما فيهم أنا و والدته |