Bu koloniler özgür ve bağımsız eyaletlerdir ve buna hakları vardır. | Open Subtitles | هذه المستعمرات، هل يحق لها أن تصبح ولايات حرة، و مستقلة |
Güçlü ve bağımsız olduğumu öğrenmek için kel kafalı bir adama ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لمساعدة رجل أصلع داخل كتاب ليقول لي اني قوية و مستقلة |
Ne var biliyor musun, evlat? Kızımı kendi kararını verebilecek, güçlü ve bağımsız olarak yetiştirdim. | Open Subtitles | لقد ربيت ابنتي لتكون امرأة قوية و مستقلة بذاتها والتي تستطيع اتخاذ قراراتها |
Burada sadece bir noktaya parmak basıyorum ki o da, eğer bir kadın güçlü ve bağımsız ise, insanlar doğal olarak onun gey olduğunu farz ediyorlar. | Open Subtitles | انا فقط ابين نقطة هنا انا الناس تفترض طبيعيا اذا كانت المرأة قوية ومستقلة انها شاذة |
Alışılmadık ve bağımsız biri olmalı. | Open Subtitles | . لا بد أنها كانت إمرأة مختلفة جدا ومستقلة |
Ve onların kaynaklarıyla birleşince... kendi kendinize yetecek ve bağımsız kalacaksınız. | Open Subtitles | يمكنك ان تكتفي ذاتيا ومستقل "ماذا يحدث اذا شركة "فيروس أو أحد الشركات الآخرى تقرر فرض القضية؟ |
Uyumsuz, zeki ve bağımsız. | Open Subtitles | متحدية ، ذكية و مستقلة |
Çok akıllı, güçlü ve bağımsız bir kadın. | Open Subtitles | -إنها إمرأة ذكية و قوية و مستقلة |
Burrell güçIü ve bağımsız bir kadın. | Open Subtitles | . إنّها امرأة قويّة، و مستقلة |
Ben de güçlü ve bağımsız bir kadın olmanı seviyorum. | Open Subtitles | و أحب أنك قوية و مستقلة. |
Özgür ve bağımsız bir basına inanıyorum. | TED | وأنا أؤمن بصحافة حرة ومستقلة. |
Annen çok iyi ve bağımsız bir kadındı. | Open Subtitles | والدتكِ كانت فتاةً رائعةً ومستقلة |
Kendini serbest ve bağımsız bir kadın olarak düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تظُنين نفسكِ إمرأة حرة ومستقلة |
Daha sonra, yeni bir halk, Hunlar, acımasız ve bağımsız, ...doğudan ortaya çıktılar. | Open Subtitles | ولكن هناك شعب قوي ومستقل يدعى( الهون) ظهر فى الشرق |