Hey, sakin ol. Birçok delinin normal ve başarılı bir hayatı oluyor. | Open Subtitles | تمهل ، العديد من المجانين عاشوا حياة طبيعية وناجحة |
Çok verimli ve başarılı bir iş ilişkimiz olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أظن انه بيني وبينك علاقة مهنية فعالة وناجحة |
- Lacivert şık bir takım elbiseyle çok yakışıklı ve başarılı görüneceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | الآ ينجح ذلك ؟ أتخيلك وأنت تبدو وسيم جداً وناجح ترتدى بدلة زرقاء |
Kendi başıma burada üç seneden beri hoş ve başarılı bir iş yapıyorum hem de kızlarımdan biriyle beraber kocam beni terk ettiğinden beri. | Open Subtitles | وأنا ادير عملاً رائعاً وناجحاً هنا لثلاث سنوات الاخيرة فقط لوحدي منذ ان تركني زوجي مع واحدة من فتاتي |
Moe Fitch, dünyadaki en saygın ve başarılı hazine kurtarıcısıdır. | Open Subtitles | مو فيتش أكبر شخص ناجح في عالم البحث عن الكنوز. |
Rol yaptım ve başarılı da oldum ve şaşırtıcı ama yıllardır ilk kez doğum gününde bu kadar eğlendim. | Open Subtitles | ،كنتُ أتظاهر، ونجحت بذلك ،والآن، وبشكل مدهش هذا أول عيد ميلاد ،أستمتع به مُنذ سنوات .لذا شُكراً |
Sonunda çok yaşlı ve başarılı bir adam olarak öldü. | Open Subtitles | و في النهاية مات رجلاً عجوزاً جداً و ناجحاً للغاية |
Lütfen uzun ve başarılı bir evlilik için en sıcak dileklerimizi kabul edin, Rita ve Rupert. | Open Subtitles | من فضلك تقبل أعمق تهانينا ريتا و جورج لزواج طويل و سعيد |
Şirketin gelişip büyümesini ve başarılı olmasını istiyorsunuz. | TED | وتريدون للشركة النمو والنجاح والازدهار. |
Hikayeme bakarsanız, farklı bir yerde doğup, lisede göbek dansına, oradan da televizyonda normalde göremeyeceğiniz öyküleri anlatmaya kadar, beni farklı kılan şey, ayakta durmamı ve başarılı olmamı sağlayan şey. | TED | حسناً، إذا نظرت لقصتي بدءاً من ولادتي بمكان آخر ووصولا للرقص الشرقي في المدرسة الثانوية إلى رواية القصص التي لا تشاهدونها عادة في التلفزيون كل هذا هو ما جعلني مختلفة كل هذا هو ما جعلني أقاوم وأنجح |
Çok işlevsel ve başarılı bir iş ilişkimiz olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أظن انه بيني وبينك علاقة مهنية فعالة وناجحة |
Mutlu ve başarılı bir yıl geçirmeni sağlamak için buradayım. | Open Subtitles | أساساً أنا هنا لضمان حصولك على سنة سعيدة وناجحة |
Hayatımda ilk kez iyi ve başarılı olduğum bir şey buldum ama bu yine de senin için yeterli değil! | Open Subtitles | لأول مرة في حياتي وجدت شيئا اكون جيدة وناجحة فيه وما زال ذلك غير كاف لك |
O, nazik ve sevecen ve başarılı olduğunuve hatta senin gibi istemiyorum. | Open Subtitles | تراه عطوفا ويأبه لأمرهم وناجح في عمله ولا اريد ان احبك حتى |
Lacivert şık bir takım elbiseyle çok yakışıklı ve başarılı görüneceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | الآ ينجح ذلك ؟ أتخيلك وأنت تبدو وسيم جداً وناجح ترتدى بدلة زرقاء |
Dışarıdan kendime güveniyor ve başarılı gibi görünebilirim ama içimden yumuşak, pelte bir şeyimdir ben. | Open Subtitles | انظرا, ربما ابدو شخص واثق من نفسه وناجح من الخارج لكني من الداخل مجرد شخص أخرق ذو شخصية ضعيفة |
Bu harika olurdu. Zengin ve başarılı olursun. | Open Subtitles | ذلك سيكون رائعاً، ستكون ثرياً وناجحاً |
Bu dünyada yaşayan bir kadın olarak anladım ki Richard çok karizmatik ve başarılı bir adam. | Open Subtitles | أدرك أن (ريتشارد) رجلاً جذّاباً وناجحاً |
Moe Fitch, dünyadaki en saygın ve başarılı hazine kurtarıcısıdır. | Open Subtitles | مو فيتش أكبر شخص ناجح في عالم البحث عن الكنوز. |
...tabi orkaların da hayatta kalması gerek ve başarılı bir av gerçekleştirdiler. | Open Subtitles | والأوركا أيضا عليها أن تبقى على قيد الحياة وقد قامت بصيد ناجح |
Şimdi bak.. Sınavlarına çalış ve başarılı ol, bende bir buluşma ayarlayayım. | Open Subtitles | انظر، إذا درست ونجحت في الاختبار |
Charlie gibi zengin ve başarılı olamayabilirsin. | Open Subtitles | (إذاً, أنت لست غنياً و ناجحاً مثل (شارلي |
İki şirketimizin uzun ve başarılı evliliklerine. | Open Subtitles | نخب زواج طويل و سعيد ـ و نخب الشركة ـ هل أنت بخير ؟ |
Hükümet işinde hayatta kalmak ve başarılı olabilmek için bir kaç kural geliştirdim galiba o kurallardan bir tanesini çiğnemek üzereyim. | Open Subtitles | لدي بضعة قواعد حول العيش والنجاح في عمل لدى الحكومة واعتقد اني على وشك أخرق إحدى القواعد |
Sevgini dilenmeye geldim. Büyümek ve başarılı olmak istiyorum hızlanmak ve zeki olmak. | Open Subtitles | جئت لأطلب محبتك أريد أن أكبر وأنجح |
Bakım, bebek doğduğunda kesilmez. Anne ve bebeğin sağlıklı ve başarılı bir yaşam sürmeleri... …için gelecekteki sağlık sorunları... ...ile ilgileniriz... | TED | و الرعاية لا تتوقف بعد ولادة الطفل. نحن نستمر في رعاية صحة الأم و الطفل لنتأكد من أنهم يعيشون حياة صحيّة، و ناجحة. |
Neden? Ne demek istiyorsun? Çıktığın tüm erkekler zeki, rekabetçi ve başarılı. | Open Subtitles | حسناً، كل الرجال الذين واعدتيهم أذكياء و لهم مكانتهم وناجحين |