Büyük büyükbaba, büyükbaba, büyükanne, baba, anne ve beş çocuk. | Open Subtitles | الجد الأكبر، الجد الأصغر، الجدّة، الأب، الأم، وخمسة من الأطفال. |
Şey, dün buldun. ve beş kişi bunun yüzünden öldü. | Open Subtitles | حسناً، لقد وجدتِ مُطابقة البارحة، وخمسة أشخاص ماتوا بسبب ذلك. |
- Evet. Sadece ben ve beş bin yakın arkadaşım. | Open Subtitles | فقط أنا و خمسة ألاف شخص من أقرب اصدقاء لي |
O kemiği bulmak üç ekibe ve beş yıla mal oldu! | Open Subtitles | لقد أستغرقت ثلاثة بعثات وخمس سنوات للحصول عليها |
Eğer acıya dayanamazsan, elini çekersin ve beş dakika içinde ölürsün. | Open Subtitles | إذا أزداد الألم تستطيعين رفع يـدك وسوف تموتين خلال خمس دقائق |
Toprak Kralı ve beş generalin her biri eşzamanlı olarak yakalanmalı. | Open Subtitles | ملك الأرض و الخمسة قواد يجب أن نهزمهم في وقت واحد |
400 metre yükseğe zıplayabiliyor ve beş buçuk ton ağırlığı kaldırabiliyorsun. | Open Subtitles | يمكنك القفر لمسافة ربع ميل وحمل 11 ألف باوند |
Bu inanılmaz bir gelişme, kadın başına yedi çocuk sayısından, dört ve beş çocuk seviyesine kadar düşmüşler. | TED | إنه تحسن مدهش، من سبعة أطفال لكل امرأة، انتقلوا نزولاً على طول الطريق إلى ما بين أربعة وخمسة. |
bir ve iki ve üç ve dört ve beş ve altı ve yedi ve sekiz ve dokuz ve on. | Open Subtitles | واحد واثنين وثلاثة وأربعة وخمسة وستة وسبعة وثمانية وتسعة وعشرة. |
Lütfen, bize şampanya ve beş düzine istiridye gönderin. | Open Subtitles | رجاءً أرسلْ فوق بَعْض الشمبانيا وخمسة دزينة محارِ. فيليب؟ |
Çünkü on beş ve beş şilin bir pound eder. | Open Subtitles | لأن خمسة عشر شلن وخمسة شلنات يساوي جنيهاً |
Aryıca bir laboratuar ve beş yüksek lisans öğrencisi. En az üçü Çinli olacak. | Open Subtitles | وحق الدخول إلى مختبر وخمسة طلاب دراسات عليا، على الأقل ثلاثة منهم صينيون. |
Siz de beş iş ve beş yazar daha alırsınız. Bu böyle devam eder. | Open Subtitles | وكل واحد منكم أن يحظى بـ 5 وظائف وخمسة كتّاب آخرين وهكذا يستمر الأمر. |
Bir ve iki numaralı ambarlar... posta ofisi ile altı ve beş nolu kazan daireleri... su altında. | Open Subtitles | المياه تغمر المقدمة الغرفة واحد و اثنان غرفة البريد و غرفة المرجل ستة و خمسة |
Bu takım iki ceket, üç pantolon ve beş yelekten oluşan bir settir. | Open Subtitles | بإمكانك إرتداء هاته البُذلة مع معطفين ثلاث سراويل و خمسة سُترات |
9'dan fazla büyük babam ve büyük annem ve beş tane de büyük büyük annem, büyük büyük babam var. | Open Subtitles | عندي أكثر من تسعة أجداد و خمسة أجداد رائعين. |
Ben temel olarak bir general, onun takımı, iki veritabanı grubu, ve beş lojistik destek timiyim, hepsi görünmez bir paketin içinde. | Open Subtitles | أنا أساساً أركان حرب عام لمجموعتين من قواعد البيانات وخمس فِرق دعم لوجستية كلها تندرج تحت سلسلة إجراءات سرّية |
ve beş yabancı haber ajansı; yaklaşık seksen tane muhabir. | Open Subtitles | ثمانية عشر من الصحف والمجلات وخمس وكالات أنباء حوالي 80 مراسل بالإجمالي |
Lisede tanıştık ve beş yıl sonra bebek mobilyası alışverişi yapıyorduk. | Open Subtitles | لقد التقيا في الثانوية وبعد خمس مواعيد كنا نتسوق لأثاث الاطفال |
Yani kendini süren bir arabanız olduğunu varsayın ve beş yaşındaki çocuğunuzu anaokuluna göndermek istiyorsunuz. | TED | تخيّل مثلاً لو امتلكتَ سيّارةً ذاتيّةَ القيادةِ وأردتَ أنْ تُرسلَ بها طفلكَ ذي الخمسة أعوامٍ إلى الروضة. |
400 metre yükseğe zıplayabiliyor ve beş buçuk ton ağırlığı kaldırabiliyorsun. | Open Subtitles | -يمكنك القفز لمسافة ربع ميل، وحمل 11 ألف باوند |
Numara dört ve beş. Sonra bağlantı koptu. | Open Subtitles | في المستوى الرابع والخامس وبعدها فقدنا الإشارة |
İlk bir iki adımda yürüyordun. Topuğun, kemerin ve beş parmağın çok net çıkmış. | Open Subtitles | ترى الكعب كامل,القوس والخمس أصابع الصغيرة |
Bay Hynes direnişin bir üyesi olmasa da 8 Ulusal Güvenlik çalışanı ve beş sivilin ölümüne sebep oldu. | Open Subtitles | سواء كان هو أو غيره فأن (هاينز) هو مؤمن حقيقي لقد قتل 8 من قوات الأمن الداخلي وايضاَ خمسة من المواطنين العـُـزل |
Gayle, Yediler ile konuştuk. Dört ve beş seni harika buluyor. | Open Subtitles | جـايل , انا والسبعه كنا نتحدث اربعه و خمسه يعتقدون انك رائعه |
Beş ve beş buçuk arasında. | Open Subtitles | في وقت ما بين الساعة الخامسة والخامسة والنصف |
Meğer sadece sarhoş ve beş parasızmışsın. | Open Subtitles | ولكن إتّضح أنّكِ ثملة ومُفلسة. |
Öldüğünde sarhoştu ve beş kuruşsuzdu. | Open Subtitles | مات سكرانا ومفلسا |
Üç kere aşk için evlendim ve hepsi kalp kırıklığı ve beş parasız sonuçlandı. | Open Subtitles | وانتهى بي الأمر مجروحة ومفلسة |