Tüm bu şeyler bir yerde birleşti ve başladı, ve benim için bu şeyler ben ve ailemle beraber Batı Virginia'da birleşti ve başladı. | TED | نبث كل هذه الأمور والتي بدأت من مكان واحد ، وبالنسبة لي أنها نشأت وبدأت مع عائلتي في ولاية فرجينيا الغربية. |
Çizimin içerisine dalıyorsunuz ve benim için bu, engeli kaldırdı ve ben de yapabildim. | TED | أنت تركز في الرسم وبالنسبة لي ، أفرغ عني لهذا كنت قادر على فعله |
- Evlilik Jen ve benim için böyle olmayacak. | Open Subtitles | (الزواج لن يكون هكذا بالنسبة لي ول(جين |
Fakat senin ve benim için tamamen değişecek. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي و لكي فهذا يعني تغيّـراً كلياً. |
Eğer iki gündür Patrick'le Hamptons'ta yelkenli ile açıldığınızı söylersen kardeşin ve benim için çok büyük bir yardım yapmış olurdun. | Open Subtitles | لكانت مساعدة عظيمة لأخاك باتريك و لي أيضاً.. لو وافقت على أنك أمضيت اليومان الماضيان مبحراً وأخاك من الهامبتون. |
ve benim için, steel gitarın sesi. Annemlerin komşularından biri bunlardan bir tane vermişti bana. | TED | وبالنسبة لي ..صوت الجيتار المعدني . لان أحد جيران والدي كان قد أهداني إحداها |
ve benim için bu insanlar oldukça farklılar: | Open Subtitles | وبالنسبة لي, هؤلاء الناس تكون مختلفة تماما: |
Çünkü o rüyayı ben de görüyordum ve benim için daha çok kâbustu. | Open Subtitles | لأنني كنت عالقة داخل ذلك الحلم وبالنسبة لي كان كابوساً |
Dougal ve benim için özgürlük istiyorum. | Open Subtitles | (لأطلب منها الحرية لي ول(دوغال |
Dinle, olayların Jason ve benim için farklı gelişmesini isterdim. | Open Subtitles | أنظر, أتمنى لو كانت الأمور مختلفة بالنسبة لي و لـ(جايسون) |
Bella Marcie ve benim için bir köpekten daha fazla bir şeydi. | Open Subtitles | بيلا) كان أكثر من مجرّد كلب) بالنسبة لي و لـ مارسي |
Sonra bu tertip için gizli bir anlaşma yaptık, ben de kabul ettim çünkü annem ve benim için çok şey anlamına geliyordu. | Open Subtitles | لكننا قمنا بإتفاق خاص، لنقوم بهذه المكيدة وأنا وافقتُ لأنها كانت تعني الكثير لأمي و لي |
Hathorne'un tehdidi Salem ve benim için son bulacak. | Open Subtitles | ستصبح كل تهديدات هاثورن لسايلم و لي أنا كأنها لم تكن |
Senin ve benim için gündüz ama yıldız için gece. | Open Subtitles | إنه الصباح بالنسبة لي ولك ولكنه المساء بالنسبة لتلك النجمة |
Gelinim ve benim için çok özel bir gündü ve... | Open Subtitles | لقد كان يوماً خاصاً جداً لى و لعروستى .. |
Binbaşı Baxter ve benim için, bu görev 68'den beri süregelen bir kariyerin son görevi olacak. | Open Subtitles | بالنسبة إلي وإلى الرائد (باكستر), إنها الحملة الأخيرة في خدمة تعود إلى هجوم (تيت 68) |
Tişörtüm ve benim için yiyorum. | Open Subtitles | أنا أكل من أجلى ومن أجل قميصى. |
Audra ve benim için aldığım aşkımızın ve geleceğimizin işareti olan yepyeni minibüsümü sana vereceğimi de nerden çıkardın? | Open Subtitles | بأني سأعطيك سيارتي الجديدة (التي أشتريتها من أجلي أنا و (أودرا كــعلامة لحبنا و مستقبلنا سوية ؟ لقد هربتَ |
Darius'un tedavi olması için yeri, göğü altüst ederdim. ve benim için tedavi olamayacak diğer Darius'ların mevcut olması duygusal olarak kabul edilemez. | TED | قد أقلب السماوات و الأرض بحثا عن علاج لداريوس. و بالنسبة لي , أن يخبروني أنه هناك المزيد من أمثال داريوس لا يتلقون العلاج هذا خطأ قلبا و قالبا. |
Diana ve benim için yaptıklarından dolayı müteşekkirim. | Open Subtitles | أنا حقاً أقدر كل ما فعلته من أجل ديانا ومن أجلي |
Majesteleri Paris ve benim için yaptığınız her şeyi takdir ediyorum. | Open Subtitles | سيادتك اريد أن اشكرك على كل شيء عملته من اجلي ومن اجل باريس |
Siz bana Santana ve benim için de bir yer olduğunu gösterdiniz. | Open Subtitles | لقد أظهرتما لي بأن يوجد مكان لي أنا و سانتانا أيضاً |
Karbondioksit ve oksijen değerleri normal. Senin ve benim için öyle. | Open Subtitles | ثاني أكسيد الكربون و الأكسجين طبيعيين - لي و لك - |