ve bir sonraki nesil için bir yol açmaya başlıyorsunuz. | TED | وتبدأ في حفر آثار أقدام للجيل التالي للسير على خطاها. |
Ama ben gittikten sonra ve bir sonraki olay olduğunda... belki bu kez birisi öldüğünde, suçlayacak kimsen olmaz. | Open Subtitles | لكن بعدَ رَحيلي و حدوث الخطأ التالي و رُبما يموتُ أحدهُم عِندها فلَن يتبقى لكَ مَن تلومُه يا غارفي |
Arabana yalpalayarak gidiyordun ve bir sonraki gün yine aynı şeyi yapıyordun. | Open Subtitles | تترنح الى أن تصل الى سيارتك وتعمل الشيء نفسي في اليوم التالي |
ve bir sonraki slayta geçmeden önce söylemeliyim ki, daha yapılmayı bekleyen pek çok ek keşifler var. | TED | وقبل أن إذهب إلى الشريحة التالية ، أود إخباركم هنالك العديد من الأشياء التي نحن بحاجة إلى اكتشافها. |
Bununla ilgili birlikte çalışabiliriz. Kolektif bir veri tabanı kurmamız ve bir sonraki noktada nereye gideceğimize dair bir anlayış oluşturmamız gerek. | TED | ويمكنا العمل على ذلك معاً. نحن بحاجة إلى بناء قاعدة بيانات جماعية وفهم جماعي لحيث نحن ذاهبين في النقطة التالية. |
- Amsterdam? ...ve bir sonraki uçuşla gitmeliyiz. | Open Subtitles | ونركب أسرع رحلة إلى هناك |
ve bir sonraki bildiğin şey kendini daha iyi hissetmen? | Open Subtitles | والشيء التالي الذي تعلميه انك تشعري أنك راضية عن نفسك؟ |
Biz ekimi yapacak olan nesiliz, diğer nesil sulamayı yapabilir ve bir sonraki nesil ise gölgenin tadını çıkarabilir. | TED | نحن الجيل الذي سيزرعها، حتى يأتي الجيل التالي ويسقيها، لكي يستظل الجيل اللاحق بظلها. |
Ertesi sabah da herkese nelerin ayarlanacağı ile ilgili sayfalarca not bırakılır ve bir sonraki konserden önce gün boyu bunlar üzerinde çalışılır. | TED | ثم في الصباح التالي، يستلم الجميع ورقة ملاحظات لكيفية تعديل الاداء ثم يتدربون خلال اليوم قبل العرض التالي. |
Araştırmacılar bir grup insandan birkaç pazar yorumu okumalarını ve bir sonraki günün fiyat eğilimlerini öngörmelerini istedi. | TED | وقد طلب الباحثون من بعض الأشخاص قراءة بعض تعليقات الأسواق ومن ثم توقع إتجاه مؤشر السوق لليوم التالي |
27 yaşına geldiğinde gelecekteki kocasıyla tanışacak bir sonraki yıl nişanlanacak ve bir sonraki yıl da evlenecekti. | TED | ستقابلُ زوجها المستقبلي بحلول بلوغها 27 عامًا، وستخطب في العام التالي وستتزوج عامًا بعد ذلك. |
ve bir sonraki gün ben bahçenin sonundaki kayaların altında duruyorken, uçurumdan bir kaya kopuverdi. | Open Subtitles | و في اليوم التالي هبطت صخرة كبيرة من على المنحدر في نهاية الحديقة عندما كنت على الصخور في الأسفل |
ve bir sonraki gün ben bahçenin sonundaki kayaların altında duruyorken, uçurumdan bir kaya kopuverdi. | Open Subtitles | و في اليوم التالي هبطت صخرة كبيرة من على المنحدر في نهاية الحديقة عندما كنت على الصخور في الأسفل |
..olduğunu ve bir sonraki projesini öğren. | Open Subtitles | اكتشف من هو مدير أعماله وماهو عمله التالي |
Sonra, vektörel analiz kullanarak, dönme simetrisini kullanıyorsunuz ve bir sonraki denklem kümesini elde ediyorsunuz. | TED | ثم، بإستخدام تحليل القوة الموجهة، تستخدم التناظر الدائرة، وتحصل على هذه المجموعة التالية. |
Kursun sonunda, son sınava giriyorlar, notlandırılıyorlar ve bir sonraki kursa geçiyorlar. | TED | و في نهاية كل دورة يخضعون لامتحان نهائي و يحصلون على درجاتهم و يتابعون إلى الدورة التالية. |
Bazen sıtma hastalığına yakalanırdım ve bir sonraki öğünümüzün nereden geleceğini her zaman bilmezdim. | TED | كنت في بعض الأحيان أمرض بالملاريا ولم أكن أعلم كيف ستتوفر الوجبة التالية. |
Sonra deneyi tekrarladı, yeniden süzdü, küçük bir damla aldı ve bir sonraki yeni bakteri kültürüne ekledi. | TED | ثم كرر هذا، الترشيح مرة جديدة، وأخذ قطرة صغيرة، وإضافتها إلى الدفعة التالية من البكتيريا الجديدة. |
Uyku, bizi iyileştiren ve bir sonraki uyanma sürecine hazırlayan çok aktif bir mekanizmadır. | TED | النوم هو طريقة فعالة جدًا للراحة والتعافي وهي تهيئنا لفترة الاستيقاظ التالية. |
Birden tökezliyor ve bir sonraki adımını, bir sene sonraya atıyor. | Open Subtitles | فجأة يتعثر والخطوة التالية ستكون بعد سنة |
...ve bir sonraki uçuşla gitmeliyiz. | Open Subtitles | ونركب أسرع رحلة إلى هناك |