Bizim dağıtım ordumuz ve biz sadece bir organizasyonuz. | TED | هذا هو جيش التوصيل، ونحن فقط منظمة واحدة. |
Devlet insanların parasını çalıyor... ve biz sadece onlardan geri alıyoruz. | Open Subtitles | الحكومه تسرق المال من الناس ونحن فقط نستعيده منهم |
ve biz sadece oturup bunun olmasını bekleyeceğiz. Bunun geldiğini gören sadece ikimiziz. | Open Subtitles | ونحن فقط سنجلس هنا وننتظر حدوثه ولكن أنا وأنت، نحن فقط من رأينا هذا قادماً |
hım, biz-ah, Ace'in memeli arkadaşı ah, bizi bekliyor da ve biz sadece bir merhaba diyelim demiştik. | Open Subtitles | صديقة ايس ذات الاثداء تتوقع حضورنا ونحن فقط اردنا ان نلقي التحية |
Görünüşe göre bu miktarlarda paralar senin yaşındaki gençlerde saçma sapan tepkilere yol açıyor, ve biz sadece kafamızın rahat olmasını istiyoruz. | Open Subtitles | يَبدو الأمر مشابه عندمـا يستلم صبي بعُمرَكَ هذا المالِ الكثيرِ يُمكن أن يثير ذلك بعض الردود المخالفة، ونحن فقط بحاجة لبَعض من راحةِ البال. |
ve biz sadece mercan hasarlı olduğunu söylemek isterdik | Open Subtitles | ونحن فقط أود أن أقول تضرر أي المرجانية |
- ve biz sadece arkadaşız. | Open Subtitles | ونحن فقط أصدقاء. |
ve biz sadece onun yolundan ilerliyoruz. | Open Subtitles | ونحن فقط بعد تقدمه. |