Ama biz hiç konuşmadık ve bunun yerine bana bizi anlatıyor diye bunu verdi. | Open Subtitles | ولكننا لم نحدث عن الامر مطلقا وبدلا من ذلك اعطتني هذه اللوحة وقالت انها تفسر كل شيء |
ve bunun yerine, öğrenmemiz gerekti -- onları bize öğretmeleri için biraz zorladık. | TED | وبدلا من ذلك ، كان علينا أن نتعلم -- نوعا ما أجبرناهم على تعليمنا. |
ve bunun yerine, Arizona'da sadece çiftlerin gidebildiği ve teması "Yetmiş Yaşında Seksi" olan bir dinlenme tesisine gidiyorsundur. | Open Subtitles | وبدلا من ذلك .. سوف تذهبين إلى معتزل للأزواج فقط في " أريزونا " ـ وعنوان المعتزل " مثيرة جنسيا بعمر 70 " ـ |
ve bunun yerine, sizin bağış vakfının... davetinden konuşalım. | Open Subtitles | ...وبدلا من ذلك , نتكلم عن الأحتفال حفلة جمع تبرعاتكم |
Sözel şiiri öğrencilerime merakı yeniden keşfetmelerine yardım etmek için kullanıyorum, havalı ya da etkilenmemiş gibi görünme güdülerini engellemek için ve bunun yerine etrafta olan bitenle iç içe olabilmeleri için, işte bu sayede olanları yeniden yorumlayıp bir şeyler üretebilirler. | TED | انا استخدم الخطابة لكي اساعد طلابي واكتشف العجائب لكي أحارب الغرائز التي تدفع أن تكون النفس باردة ورابطة الجأش وبدلا من ذلك ،ادفعهم الى التواصل والمشاركة بكل ما يجري من حولهم حتى يتمكنوا من إعادة تفسير وصياغة الامور من حولهم |
Harika şeyler yapmış olabilirdin ve bunun yerine gittin Mike'la evlendin. | Open Subtitles | وبدلا من ذلك إنتهي بكِ الحال بالزواج من (مايك) |