Ve tam olarak işlerden emin değilmiş gibi, çok endişeli görünüyordu ve kızlar ve senin hakkında konuşup durdu ve dedi ki, ne olursa olsun size kesinlikle bir şey olmamasını istiyordu. | Open Subtitles | وتكلم كثيرا عنك , وعن البنات وقد قال هذا لا يهم ما الذي يحدث كان يريد ان يتاكد انك بخير |
Neyse, gözlerime baktı ve dedi ki; "Genç adam, anlamış olmalısın." | Open Subtitles | وبعد كده بصت لي في عينيا وقالت انت يا برنس |
ve Aicha başladı ve dedi ki "Oğlum suçlu mu değil mi bilmiyorum ama ailelerinize olanlar ile ilgili ne kadar üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | TED | و بدأت عائشة و قالت "انا لا اعلم ما اذا كان ابني مذنب ام بريء لكن اريد ان اخبركم عن مدى اسفي لما حدث لعائلاتكم |
... bana şöyle bir baktı ve dedi ki, "Ağlamak istiyorum çünkü Sahip olduğum en iyi arkadaşımı kaybediyorum. " | Open Subtitles | فرمقني بنظرة معبرة ثم قال, هذا يثير شجوني سأفقد أعز صديقة لدي |
Ve şehre geldi ve etrafta aceleyle koşturuyordu ve dedi ki, " Yeni ayakkabılar almam lazım!" | TED | وقد جائت على عجلة وقد قالت .. يتوجب علي شراء حذاء جديد |
ve dedi ki, "İşte iki nokta arasındaki en yakın mesafe budur." | TED | وقال لي .. هذه هي اقصر مسافة بين نقطتين .. |
Ayrıca Elkinsle de konuştum ve dedi ki okul kapanıncaya kadar parayı bulmalıymışız. | Open Subtitles | وقد قال بأنه علينا أن نجمع المال قبل نهاية العام الدراسي حسناً؟ |
Cevap verdi ve dedi ki, "Ruhuna bak." | Open Subtitles | وقد أجابني وقد قال "أنظر للداخل" |
Şimdi Horbury ile konuştuk ve dedi ki... | Open Subtitles | شاهدنا (هوربرى) للتو وقد قال |
sonra aniden daha yakına geldi, sanki beni öpmek istiyor gibi neredeyse dokundu bana, ve dedi ki: "sen benim hayalimsin !" | Open Subtitles | .ثمإقتربناأكثركما لوأنها أرادتتقبيلي. لمستني تقريبا .وقالت. |
Ama, birkaç saat sonra bana baktı ve dedi ki: | Open Subtitles | وفي الثلاث ساعات التالية.. نظرت إلي وقالت.. |
Eczaneden çıktığımızda ise, elime reçeteyi tutuşturdu ve dedi ki... | Open Subtitles | وعندما غادرنا الصيدلية, سلمتني الوصفة وقالت |
Biraz yürüdük, sonra Lady Gregory bana döndü ve dedi ki... | Open Subtitles | بعدها كنا نتجول في الجوار و السيدة غريغوري إلتفتت إلي و قالت |
Sonra o moronu içeri aldı ve dedi ki: "Ne olursa olsun o benim kocam ve sen onun oğlusun." | Open Subtitles | و ثم أعادت ذلك المغفَّل إلى المنزل و قالت لي أنه مهما حدث فإنه يظل زوجها و أنا ابنه |
ve dedi ki, pekala, şu an savaşta olduğumuzu bilmenizi isterim. | Open Subtitles | ثم قال: حسنا أريدكم أن تعلموا أنكم الآن في حرب |
ve dedi ki “Artık tekrar yürüyebildiğime göre geri dönüp okuldaki çalışmalarımı tamamlayabilirim.” | TED | وقد قالت: "حسنا، الآن أستطيع المشي مجددا، أنا أستطيع الرجوع واكمال دراستي" |
Konuşmaya başladık ve dedi ki -- Ona ne yaptığımı söyledim, ve çok mühim bir şeymişçesine New York'ta Bağımsız Diplomat'ı kuracağımı söyledim. | TED | ومن ثم بدأنا نتحدث .. وقال لي .. اخبرته ماذا سوف افعل واخبرته افكاري وانني سوف اقوم بتاسيس دبلوماسية مستقلة في نيويورك |
Uh, Bitirecektim ama... bay Gerson hastalanmış ve dedi ki.. | Open Subtitles | كنت سأنتهى منه لكن ا."جيرسون" عنده كساح اطفال. |
Artık değil, fakat emekli bir jeoloji profesörü buldum, beni aşağıya indirmesi için. ve dedi ki, "Tamam, madenden biraz su almana izin vereceğim." | TED | ولكنه لم يعد كذلك ولكني وجد بروفيسور جيولوجي متقاعد وافق على أخذي إلى هناك وقال لي .. حسناً سوف اذهب معك لكي نأخذ عينة من مياه المنجم |
ve dedi ki patlama öyle gürültülü ve ışık o kadar yoğunmuş ki o gözlerini korumak için yüzünü elleriyle kapatmak zorunda kalmış. | TED | و قال ان الانفجار كان مدويا و الضوء كان كثيفا جدا، حتى انه كان عليه في الواقع وضع يديه امام وجه لحماية عينيه. |
En sonunda buldu eşini ve dedi ki: | Open Subtitles | وبعد أن التم شمله بزوجته : في النهاية ، فقالت |