Ellie, Meksika boyunca yürüyen gençlerin hikâyesini duyduğunda düşünebildiği tek şeyin dedesi ve erkek kardeşi olduğunu | TED | قالت إيلي أنه عند سماعها لحكايات المراهقين عندما مشوا باتجاه المكسيك، كل ما كان يدور في رأسها هي قصة جدها وأخيه. |
Tüm casuslar ve erkek kardeşi bu bilgiyi arıyor olacak ve bizim önce bulmamız gerek. | Open Subtitles | كل شبح وأخيه سيبحث عن هذه المعلومة وعلينا أن نجدها أولاَ |
Bu yüzden iki kızkardeşi ve erkek kardeşi ile tarlalarının hemen yanında çadır kuruyor. | Open Subtitles | ، لِذا , مع أخواته الاثنتين وأخيه يُخيِّم في مُعسكره |