Her kız, ruhsal ve fiziksel olarak güçlü bir eş ister. | Open Subtitles | كُلّ بنت تُريدُ رفيق الذي قوي عقلياً وجسدياً. |
Alıcının ruhsal ve fiziksel olarak Stabil durumda olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي أن نتأكد بأن المتلقّي مستقرّ عقليّاً وجسدياً |
Bekardır, ...bir işi vardır, ...duygusal ve fiziksel olarak ilişkiye hazırdır-- | Open Subtitles | حسنا ، هو عازب لديه وظيفة هو متاح عاطفياً وجسدياً |
Performans, sanatçının belli bir zamanda, seyirci önündeki bir yerde yaptığı zihinsel ve fiziksel kurgudur ve sonra enerji diyaloğu gerçekleşir. | TED | العرض هو البناء المادي والعقلي الذي يقوم به المُؤدي في وقت معين في مكان ما أمام جمهور ثم يتولّد حوار ساخن. |
ve fiziksel yeteneklerim köklü değişiklikler geçirdiği halde ben değişmezim. | TED | و بالرغم من أن قدراتي الجسدية تغيرت تماماً، من أكون لم يتغير أبداً. |
Gerilim ve fiziksel yorgunluk, gözlerin altında kararma şeklinde kendini gösterir. | Open Subtitles | الارهاق النفسي و الجسدي تظهر نفسها بشكل مميز على انها بقعة سوداء تحت العينين |
Senin gibi benim de duygusal ve... fiziksel birleşmeye ihtiyacım var... | Open Subtitles | لدي تقدير وحاجه للاهتمام العاطفي والجسدي مثلك تماما نعم. |
Ne kadar çabuk karar verirsen o kadar iyi... Duygusal ve fiziksel açıdan. | Open Subtitles | كلما أسرعـتِ بإتخاذ القرار كلما كان أفضـل لكِ جسدياً وعاطفياً |
Duygusal ve fiziksel ilişkinin ne kadar sürdüğüne bağlı. | Open Subtitles | يعتمد على مدى ما وصلت اليه العلاقة العاطفية والجسدية |
Psikologlarca yapılan en yaygın tanımı yumurtlama ve adet dönemleri arasındaki olumsuz davranışsal, bilişsel ve fiziksel semptomlardır. | TED | وكما تُعرّف غالباً من قبل علماء النفس، على أنها تتضمن أعراضاً سلوكية وإدراكية وجسدية سلبية منذ فترة الإباضة حتى الحيض. |
Duygusal ve fiziksel olarak yaralayıcı bir olaydı. | Open Subtitles | صحيح , هذه مازالت ندبه عاطفياً وجسدياً كنت اظن |
ve fiziksel olarak bu hapishaneye girmen anlamına geliyor. | Open Subtitles | وجسدياً هو الأمر السائد بالسجن |
Ruhsal ve fiziksel olarak çok eksikliklerle uyanabilir. | Open Subtitles | وتستيقظ مع عجز حاد عقليّاً وجسدياً |
Belki de duygusal ve fiziksel olarak daha iyi olmuşumdur. | Open Subtitles | ربما أشعر بشكلٍ أفضل عاطفياً وجسدياً |
Çıkmak gibidir ama duygusal ve fiziksel olarak daha iyidir. | Open Subtitles | مثل المواعدة لكنها أفضل عاطفياً وجسدياً |
Doğum koçu, seni doğum sırasında duygusal ve fiziksel olarak destekleyip, rehberlik eden bir şey. | Open Subtitles | الدولا هي شخص يساعدك عاطفياً وجسدياً |
Duygusal ve fiziksel anlamda demek istedim. | Open Subtitles | أعني عاطفياً وجسدياً |
Skorunuzu ve fiziksel gösterimini gördüğünüz zaman bazen ona katılacak bazen de katılmayacaksınız. | TED | لذلك، عندما ترى نتيجتك والتمثيل المادي لها، أحياناً قد تؤيّدها وأحياناً لا. |
ve fiziksel dünyayla olan bağlantımın ne kadar da çabuk değiştiği beni çok şaşırttı. | TED | والذي كان مفاجئا بالنسبة لي هو كيف تغيرت بسرعة علاقتي بالعالم المادي. |
Yenilgiyi kabullenme tecrübesi, akademik, sosyal ve fiziksel zorluklarla başa çıkmada direnç ve farkındalık geliştirmeyi sağlayabilir. | TED | تجربة تقبل الهزيمة كفيلة ببناء المرونة و الوعي بالذات الضروريان لتجاوز العقبات الأكاديمية و الاجتماعية و الجسدية. |
Bence babanın sana yaptığı zihinsel ve fiziksel tacizleri ya da cinsel tacizler, herneyse... | Open Subtitles | ترين في معانتك الجسدية والنفسبة عقدة أبيكي وخدماته الجنسية أو عندما كنتي مقهورة او شيء ما |
Benden yaklaşık iki saniye önce çıktığına göre hızlanmadan önce zihinsel ve fiziksel olarak hazırlıklıydın. | Open Subtitles | لا، إنطلقت قبلي بحوالي ثانيتين مما يعني أنه على الصعيدين العقلي و الجسدي كنت مستعداً قبل أن تسرع لا، لا |
Boşanma davası açmış. Psikolojik ve fiziksel şiddet. | Open Subtitles | تقدمت بالطلاق ، بسبب عنفه العقلي والجسدي |
"Zihinsel ve fiziksel açıdan dengesiz olan başarısız bir yazar tanırdım." | Open Subtitles | "تعرفت على كاتب فاشل، "مضطرب فكرياً وعاطفياً |
Yazılı ordu sınavlarını ve fiziksel testleri geçtim. | Open Subtitles | لقد اجتزت اختبار الكفاءة المهنية والجسدية سلفاً |
Psikolojik ve fiziksel olarak bir an şüpheye düştüm | Open Subtitles | نفسية وجسدية انا ما كان عندي لحظة من الشكّ |