ve gözlerin ışığa tepki vermiyor ve bu durumdan ürkmüş değilsin yani ya körsün, ya da sandığımdan kötü yaralanmışsın. | Open Subtitles | وعيناك لا تستجيب للضوء وذلك شيئاً يفزعني رعباً فإما أنك أعمى، أو شيء أسوأ مما أتصور |
Ağzın acıdan açık kalmış, bacakların doğum için genişçe açılmış halde ve gözlerin de yaşadığım sonsuz gece gibi kapkaraydı. | Open Subtitles | وفمك مفتوح من الالم وساقيك مفتوحتان اثناء الولادة وعيناك كانت اكثر سواداً من أي ليلة رأيتها |
Gidip ameliyathane tahtasının önünde beni bekle ve gözlerin açık uyumayı öğren. | Open Subtitles | إذهب وقف أمام لوحة العمليات وتعلم النوم وعيناك مفتوحتان |
Baban gibi kaslısın, ve gözlerin anneninkilere benziyor. | Open Subtitles | قضيبك مثل قضيب والدك وعينيك مثل عيني والدتك.. |
Aynaya yazıyordun ve gözlerin... | Open Subtitles | أنتِ كنتِ تكتبِ على المرآه .... وعينيكِ كانا |
Esmersin, saçların ve gözlerin de siyah. | Open Subtitles | أنت أسمر وشعرك أسود وعيناك سوداوتان |
Dudakların çok tatlı, ve gözlerin büyüleyici. | Open Subtitles | "شفتاكِ لذيذة وعيناك فاتنة" |
Dudakların çok tatlı, ve gözlerin büyüleyici. | Open Subtitles | "شفتاكِ لذيذة وعيناك فاتنة" |
ve gözlerin... | TED | وعيناك حبيبي |
Akciğerlerin daralacak, burnun kanayacak ve gözlerin iğnelenecek, sonra kalbin hızlanacak. | Open Subtitles | رئتيك سيزداد الضغط عليهم أنفك سوف ينزف وعينيك ستحترق وبعد ذلك قلبك سوق تزداد سرعة نبضاته الآن, اتبعوني |
Onu kafasından bıçakladın ve gözlerin. | Open Subtitles | أنت طعنه من خلال الرأس. وعينيك. |
ve gözlerin yaşlanmış. | Open Subtitles | وعينيكِ أصبحت أوسع |
ve gözlerin, onlardan başka göz yoktur. | Open Subtitles | وعينيكِ ، عينان وغير موجودة |