ve genelde çarpışmalar, haberi bize ulaşmasından, haftalar hatta aylar önce gerçekleşirdi. | Open Subtitles | وعادة تأخذ المعارك أٍسابيع أو حتى أشهر قبل أن تصل لنا الأخبار |
ve genelde öğle yemeği olarak, salata yerim. Ve akşam yemeğinde, ne istersem onu yerim. | Open Subtitles | وعادة أتناول سلطة على الغداء، وعلى العشاء أتناول ما شئت |
Sonra o çıkar, arkadaşlarıyla içer ve genelde eve gelir. | Open Subtitles | ثمّ يَخْرجُ، يُصبحُ سكراناً مَع أصدقائِه، وعادة يَرْجعُ للبيت. |
ve genelde insanlara sanatçı olduğumu söylediğimde, bana bakıp şöyle diyorlar, "Ressam mısın?" | TED | وفي العادة عندما أخبر الناس بأنني فنان فإنهم ينظرون إلي ويسألون: "هل ترسم؟" |
Hep senin anın oluyor ve genelde buna bir şey demiyorum. | Open Subtitles | أنه دائماً وقتك المميز و عادةً أنا موافق على ذلك |
Yüzlerinin fotoğraflarını asarız ve genelde gülümsüyor olurlar. | Open Subtitles | بل نضع صوراً لوجوههم و عادة ما يكونون مبتسمين |
Kütüphanede kitabımı değiştiririm, yemek yerim ve genelde sinemaya giderim. | Open Subtitles | أستعير كتاباً وأتناول الغداء و غالباً أذهب إلى السينما |
Hastalığımın yani. Herkes gibi görünüyorum ve genelde öyle normal hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أتطلع مثل أى شخص آخر وعادة مايشعروا بذلك |
ve genelde bu tarz çatışmaların getirisi daha yüksek olur. | Open Subtitles | وعادة تأتي هذه اللقاءات بتعويض مالي أفضل |
Her türlü kötü adamla sohbet etmişliğim var ve genelde sonu onlar için iyi bitmez. | Open Subtitles | حظيت بكثير من المحادثات مع جميع انواع الرجال السيئون وعادة هذا لا ينتهي بخير لهم. |
Ama zekisin ve genelde haklı çıkıyorsun, o yüzden ne yapacağımı söyle. | Open Subtitles | ولكن أنتِ ذكية ومُتفانية وعادة ما تكوني مُحقة لذا قولي لي ما الذي تريدينه |
Aktivist yaşamım boyunca, birçok basın mensubuyla röportaj yaptım ve genelde röportajlar şöyle başlıyor, "Nasıl başladın? | TED | خلال نشاطي السياسي، كان علي مقابلة العديد من وكالات الأنباء هناك، وعادة كانت تبدأ بـ، "ما الذي جعلك تبدأين؟" |
Evet,ve genelde kafadan rahatsız olurlarmış. | Open Subtitles | نعم وعادة يكونون مختلين عقلياً |
Çok konuşuyorsun ve genelde de hep kendinden bahsediyorsun ama... | Open Subtitles | وعادة ما كنت فقط تتحدثين عن نفسك |
ve genelde çabalar ve inat ederdim, çünkü zaten çok vakit ve enerjimi bazen de paramı bu alana vermiştim. | TED | وفي العادة أحاول الاستمرار، لأنني كرّست الكثير من الوقت والطاقة وفي بعض الأحيان المال في هذا المجال. |
Hep senin anın oluyor ve genelde buna bir şey demiyorum. | Open Subtitles | و عادةً أنا موافق على ذلك لكن في تلك الليلة |
Norton çalıştırırım ve genelde her şey geri getirilebilir. | Open Subtitles | سأشغّل (نورتون) و عادةً كل شيء قابل للإستعادة. |
ve genelde buna değerler. | Open Subtitles | و عادةً يستحقون العناء |
...devamlı yemeliyim yoksa bünyem durur ve genelde çok mutlu birisiyimdir. | Open Subtitles | و أنا بحاجة لتناول الطعام بانتظام و إلا سأعانى من نقص معدل السكر بالدم و عادة أنا شخص مرح للغاية |
Grubun başında her zaman birisi olur ve genelde en berbatlarıdır. | Open Subtitles | دائماً يكون هنالك شخص في المقدمة و غالباً ما يكون هذا الشخص اكبر حقير بينهم |