ve benim favorilerimden birisi, Itoki Fluctus, Nikaragua böcekler, yıldızlar ve gezegenlerin tanrıçası. | TED | وواحد من أفضلها عندي هو فلاكتوس إيتوكي، من هي إلهة الحشرات والنجوم والكواكب النيكاراجوية. |
Ve böylece, iki galaksi arasındaki bu devasa çarpışmayla yıldızların ve gezegenlerin doğumunu elde edersiniz. | Open Subtitles | لذا في التصادم الضخم بين المجرّتين يحدث مولدٌ للنجوم والكواكب |
Tüm bu yıldızların ve gezegenlerin yörüngelerini hesapladım. | Open Subtitles | لقد حسبتُ المدارات لجميع هذه .النجوم والكواكب |
Newton, Dünya'nın, Ay'ın ve gezegenlerin bilinen tüm hareketlerini tanımlamak için kendi ilkelerini kullandı. | Open Subtitles | طبق نيوتن مبادئه لتفسير جميع حركات الكرة الأرضية والقمر والكواكب |
Bununla birlikte, bu parlayan ışıkları inceleyerek yıldız ve gezegenlerin kendi ekosistemlerini oluşturmak ve yaşam için uygun ortamlar meydana getirmek için birbirleriyle nasıl etkileşim içinde olduklarını bulabiliriz. | TED | لكن بدراسة تلألؤات الضوء تلك، يمكننا فهم كيف تتفاعل النجوم والكواكب لتشكل أنظمتها الحيوية الخاصة وإنشاء بيئات مناسبة للحياة. |
Hareket edilebilir ağda güneşin, ayın ve gezegenlerin pozisyonları var. | TED | حيث لدينا موقع الشمس والقمر والكواكب متوضعة على "ريت " متحرك |
Antik Yunan filozofu Aristoteles, dünyanın evrenin merkezinde olduğunu güneşin, ayın ve gezegenlerin onun etrafında döndüğünü düşünmüştü. | Open Subtitles | "الفليسوف اليوناني القديم "أرسطو اعتقد بأن الأرض هى مركز الكون حيث يدور حولها الشمس والقمر والكواكب |