İşte burada babanın zekası ve hayal gücü iyileşmesine engel olmuş olabilir. | Open Subtitles | وهنا يترك أباك العنان للفكر والخيال قَدْ يُعرقلُ ذلك تحسّنَه |
Bir yerin gizemlerle dolu olduğunu söyle ve hayal gücü her şeyi devralsın. | Open Subtitles | قل مكان مليء بالأسرار والخيال مقاليد الامور. |
Ama siyaset bizimle, komşularımızla ve toplumumuzdaki diğer insanlarla bir araya gelip ortak ses ve hayal gücü deneyimi yaratmakla ilgili olursa bu şeyin önemli olduğunu hatırlamaya başlarız. | TED | ولكن عندما تكون السياسة عنا وعن جيراننا، والناس الآخرين في مجتمعنا وعن تكافلنا لنصنع تجارب من الصوت والخيال المشترك، عندها نبدأ بالتذكر بأن هذه الأشياء مهمة. |