Onları konuşturuyorsun, ve hayatlarını duymaya başlıyorsun, ve ne istediklerini anlıyorsun. | Open Subtitles | تجعلهم يتحدثون وأنت تستمع إلى قصة حياتهم ثم تكتشف مالذي يريدونه |
Devam etmelerine ve hayatlarını tekrar yoluna koymalarına yardım ediyordum. | Open Subtitles | أحاول مساعدتهم للمضي في حياتهم وإعادة حياتهم نحو الدرب الصحيح |
Belki kazazedeyi taşımıyoruz, ancak durumlarını stabilize ediyor, ve hayatlarını kurtarıyoruz. | TED | ونحن لا نقل الناس بها ، فكل وظيفتنا أن نحافظ على استقرار وظائفهم الحيوية و عليه يمكننا إنقاذ حياتهم. |
Bu savaşçılar bugün kendilerini ve hayatlarını, başlarından geçenlerin diğer insanların başına gelmemesi için uğraşmaya adamışlar. | TED | هؤلاء المحاربين الآن يكرسون أنفسهم وحياتهم للتأكد بأن ما حدث لهم، لا يحدث لأي شخص آخر. |
Dışarı çıkmayı çok istedikleri için kaçtılar, ve geçen onbir yılı, özgürlüklerini ve hayatlarını korumaya çalışarak geçirdiler. | Open Subtitles | وقضوا الـ11 سنة الاخيرة يدافعون عن حريتهم وحياتهم |
Güney Sudan'dan tanıdığım ve hayatlarını kaybeden birçok insan var. | TED | رأيت الكثيرين سابقًا في جنوب السودان يفقدون حياتهم. |
Yine de her gün gördüğüm, umut, direnç, kararlılık, yaşam sevgisi ve hayatlarını yeniden inşa edebiliyor olmanın şükranlığı. | TED | ولكن ما أراه كل يوم هو الأمل والتصميم والعزم وحب الحياة والتقدير لكونهم قادرين على إعادة بناء حياتهم من جديد. |
Ve Afrika hakkında gerçekten bu konuşma arzusunu hatırlıyorum yaşadığımız ve insanların yaşadıkları ve hayatlarını sürdürdükleri, hepimiz gibi insanların rüyalarının olduğu bir yer olarak. | TED | و حقيقة أتذكر تلك الرغبة بالتحدث عن إفريقيا كمكان عشنا فيه وعاش فيه الناس و استمروا في حياتهم, و كانت لهم أحلام كما لنا جميعا. |
Onlarla kalmam onlarla yaşamam ve hayatlarını anlamam gerekirdi. | Open Subtitles | أردت الجلوس معهم, العيش معهم و فهم حياتهم. |
ve hayatlarını aşk için sona erdirenler hayalet değildir... | Open Subtitles | . وأولئك الذين أنهوا حياتهم من أجل الحب لا يصبحون أشباحاً |
Ama, onların güvendikleri, önemsedikleri ve hayatlarını beraber yaşadıkları kişileri arıyoruz. | Open Subtitles | صحيح، لكن ما نبحث عنه هو من يثقون به كم كانوا حريصين، كيف عاشوا حياتهم |
Yaptığın yanlışları düzeltmenin ve hayatlarını mahvettiğinin yaşlılara paralarını geri vermenin tek yolu kendini öldürmek. | Open Subtitles | فرصتك الوحيدة هى تصحيح الأخطاء التى ارتكبتها وأن ترد جميع أموال العجائز الذين دمرت حياتهم اقتل نفسك |
Daha önce tanıdığım erkekler çiftçilerdi ve hayatlarını yere bakarak geçiriyorlardı. | Open Subtitles | وكان الصبية الذين أعرفهم مزارعين قضوا حياتهم يعتنون بالأرض. |
Ölenlerin bir kısmının ölü olduklarından haberi yoktu ve hayatlarını geri almaya çabaladılar. | Open Subtitles | البعض يجهلون بأنّهم قد ماتوا و يتطلّعون إلى إستئناف مجرى حياتهم |
Ayrılık acısını hafife alan ve hayatlarını mahveden insanlar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت عدة أُناس يسخرون من ألم الإنفصال و يُفسدون حياتهم |
Ailesi tehlikede hiç oldu. ve hayatlarını tehlikede ve en olsaydı. | Open Subtitles | ما إذا تعرضت عائلتها لخطر أو كانت حياتهم على المحك |
Kendi hedeflerini belirleyen, haftalık programlarını yapan, kendi çalışmalarını değerlendirebilen çocuklar beyinlerinin ön kortekslerini geliştiriyor ve hayatlarını daha iyi kontrol edebiliiyorlar. | TED | الأطفال الذين يخططون لأهدافهم الخاصة، يقومون بتعيين الجداول الأسبوعية، و تقييم أعمالهم الخاصة واتخاذ المزيد من السيطرة على حياتهم. |
Bu tahribatı duyunca bilimsel bir deneyi tahrip etmekten daha fazlasını yaptıklarını bilmelerini arzu ettim. Keşke çocukların görmek için ve hayatlarını kurtarmak için çaresizce muhtaç oldukları ilaçları tahrip ettiklerini bilselerdi. | TED | عندما سمعت عن هذا التدمير، تسائلت إن كانوا يعلمون أنهم كانوا يدمرون أكثر بكثير من مشروع يحث علمي، إنهم يدمرون أدوية كان الأطفال بحاجة ماسة لها ليحفظوا بصرهم وحياتهم |
Bu kahraman dediğimiz türden diğerlerini kurtarmak için kendilerini ve hayatlarını riske atan bazı insanlarla tanışma şerefine eriştim ve onlara şunu sordum, "Neden bunu yaparsınız?" | TED | كان لي عظيم الشرف أن حظيت بلقاء أحد هؤلاء، الذين نسميهم أبطالا، الذين خاطروا بأنفسهم وحياتهم من أجل إنقاذ الآخرين، فسألتهم " لماذا تقومون بذلك؟" |
12 Koloni'nin vatandaşları kaderlerini ve hayatlarını Gaius Baltar emanet etmişti. | Open Subtitles | لقد قام مواطنى المستعمرات ال12 برهن مصيرهم (وحياتهم بـ(جايس بالتر |