"ve her yerde" - Traduction Turc en Arabe

    • في كل مكان
        
    • وفي كل مكان
        
    • وأي مكان
        
    • وكل مكان
        
    Bu rafları yeniden düzenlememiz gerekiyor, ve her yerde kitaplar olsun istiyorum. Open Subtitles اذاً سنحتاج أن نجدد هذه المنضدة و أريد كتباً في كل مكان
    Amerika benim için büyük şehirdi, büyük binalar ve her yerde insanlar. Open Subtitles الولاية هنا كانت بلدة كبيرة, كانت مباني عملاقة والناس في كل مكان
    Veznedarlar her gece aranıyor ve her yerde güvenlik kameraları var. Open Subtitles لأن أمناء الصندوق يفتشون يومياً وهناك كاميرات مراقبة في كل مكان.
    Bugün, birkaç kişi ve ben profesyonel olarak bu ormanları yapıyoruz, herhangi bir yerde ve her yerde. TED أنا بمساعدة البعض نقوم بزراعة هذه الغابات زراعة احترافية في أي مكان وفي كل مكان.
    Seni her zaman ve her yerde dövebilirim. Anlıyor musun? Open Subtitles استطيـع ان اهزمكِ في أي وقت وأي مكان ، حسنــاً
    Onu vahşetten ve kötülükten, burada ve her yerde, bu gece ve her gece muhafaza et. Open Subtitles أحفظها من العنف والأذى في هذا المكان وكل مكان
    ve her yerde renkler belirdiğinde insanların duygularında bir değişiklik oldu. TED عندما أصبحت الألوان في كل مكان جو من التغيير بدا بتغير روح الناس
    Plastik ucuz, dayanıklı, uyumlu ve her yerde. TED البلاستيك رخيص ومتين وقابل للتكيف وموجود في كل مكان.
    Ama onlar sadece orada yaşayan köpeklermiş ve tam suyun yanındaydı, dolayısıyla etrafta yüzen kuğular ve ördekler vardı ve her yerde büyüyen ağaçlar ve şeker varillerine yerleşmiş arılar. TED إلا أنها كانت كلاب متوحشة تأوي هناك تماماً بالقرب من إتجاه الميا, لذا فقد كان يسبح فيها البط والبجع وأشجار تنمو في كل مكان والنحل يبني خلاياه في براميل السكر.
    İki, beş, on, bin insanın okullarda grev yapması bir harekettir ve her yerde ihtiyacımız olan şey de bu. TED ويعد مضربو اثنتين أو خمسة أو عشرة أو ألف مدرسة بمثابة حركة، وهذا ما نحتاج إليه في كل مكان.
    Bunu yerel bir durum olarak gösterin. ve her yerde orada uygulanabilecek önlemler alın. TED اعتبروها مشكلة محلية. وحاولوا تطبيق الوقاية في كل مكان بطريقة تتلاءم مع المكان
    Demiryolu ve her yerde ortaya çıkan şu siyah şey varken... insan burada bir koçan mısır bile yetiştiremez. Open Subtitles وتلك الاشياء السوداء التي تخرج من تحت الارض في كل مكان الرجل أصبح لايستطيع أن يزرع الذرة في أي مكان
    Orada uyandım ve her yerde kan vardı. Open Subtitles أنا فقط إستيقظت هناك، و كان هناك دمّ في كل مكان.
    Birçoğunun sonu bu oldu, burada ve her yerde. Open Subtitles الكثير من الناس أنتهت حياتهم بهذه الطريقة في كل مكان
    Çadır tamamen parçalanmış ve her yerde kan varmış! Open Subtitles الخيمة كانت مقطعة الي خرق وكان هناك دماء في كل مكان
    Kasetlerde, CD'lerde, kadının şarabında saride, ve her yerde müzik var. Open Subtitles في شرائط الكاسيت والأقراص المدمجة في النبيذ والزوجة يمكن للمرء أن يجد الموسيقى في كل مكان
    Fakat iyi haber şu ki ucuz, dayanıklı, uyumlu ve her yerde olan başka bir şey daha var. TED لكن الخبر الجيِّد هو أن هناك شيء آخر رخيص ومتين وقابل للتكيف وفي كل مكان.
    Adam, gelenlerin iki ya da üç kişi olduklarını ve iki veya üç ay boyunca burada kaldıklarını ve her yerde fotoğraflar çektiklerini söyledi. Open Subtitles المدير ذكر أنه أرسل شخصين أو ثلاثة للإقامة في الفندق لمدة شهرين والتقاط الصور لكل شيء وفي كل مكان
    Ama mutlaklık konusunda ısrar edilince Newton şöyle demiş "İlah sonsuza dek var olur, her zaman ve her yerde var olarak süreyi ve uzayı oluşturur." Open Subtitles لكن لخصوص موضوع الحقيقة المطلقة, قال نيوتن " الإله يستمر للأبد" "وبالتواجد دوما , وفي كل مكان,
    Burada ve her yerde. Open Subtitles نعم هنا وأي مكان
    Herhangi bir yerde ve her yerde. Open Subtitles في أي مكان وكل مكان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus