"ve kızları" - Traduction Turc en Arabe

    • والبنات
        
    • و البنات
        
    • و بناتهم
        
    • وبنات
        
    • و الفتيات
        
    • وابنتها
        
    • وابنتهم
        
    • وابنتيها
        
    • و بنات
        
    • هي والفتيات
        
    • وبناته
        
    • وبناتها
        
    • وبناتهم
        
    • والفتيان
        
    • النساء والفتيات
        
    -evet, elbette. Pat Bateman, Paul Allen'i ve kızları öldürüyor. Open Subtitles نعم حقيقي بايتمان يقتل ألين والبنات المرافقات
    Babalar ve kızları devreyi özel yollarla tamamlıyorlar. TED الآباء و البنات يكملون دوائر بطرق خاصة.
    Babalar ve kızları, bir çoğunun bir süredir tecrübe bile etmediği fiziksel bağlantı kurma fırsatı buldular. TED حتى أن الآباء و بناتهم حصلوا على فرصة للقرب المكاني من بناتهم، و هذا شئ لم يحصل عليه الكثير منهم منذ فترة طويلة.
    1230'larda Cengiz Han'ın oğul ve kızları Orta Asya Türklerine ve Rus Prenslerine hükmettiler ve 1241'de iki Avrupa ordusunu yok ettiler. TED في ثلاثينيات القرن الثالث عشر، أبناء وبنات جنكيز خان غزوا أتراك آسيا الوسطى والأمراء الروس، ومن ثمّ دمروا جيشيْن أوروبييْن عام 1241.
    Shelly ve kızları bir filme götürdüm. Open Subtitles اصطحبت شيللى و الفتيات لمشاهده فيلم
    Bu çok uzun zaman önceydi, ve kızları daha 2 yaşındaydı. Open Subtitles ذلك كَانَ منذ زمن طويل وابنتها كَانتْ إثنان...
    Siz birbirinize sahipsiniz ama onu ve kızları daima görmek zorunda olan benim. Open Subtitles مع بعضكم البعض وأنا الذي يجب عليه مشاهدتها والبنات في كل وقت
    3'ün kuralı tüm bu yaramaz, küçük oğlanları ve kızları cezalandırmak için geliyor. Open Subtitles بوجود كل هذا السحر مُحلّقاً بالأرجاء، فإنّ الحُكم الثُلاثي آتٍ ليُعاقِب كل أولئك الأولاد والبنات الأشقياء.
    Sana ne olduğunu anlatayım. Samson ve kızları buraya gelip beni aradılar. Open Subtitles سامسون و البنات التي معه جائوا ليبحثوا عني
    Aslında bazı anne ve kızları arkadaş gibi bu tarz şeyleri konuşuyorlar. Open Subtitles تعلمين ، بعض الأمهات و البنات يتكلمون في الحقيقة حول هذه الأمور كصديقـــــات
    Çok şey biliyorsun, ama Güneyli babalar ve kızları hakkında bir bok bilmiyorsun. Open Subtitles أنتَ تعرف عن الكثير أنتَ لا تعرف أى شىء عن الآباء فى الجنوب و بناتهم الجنوبيات
    Oğulları ve kızları bu topraklarda yaşasın halka, akrabalara, toprağa ve onura olan görevlerini yerine getirsin. Open Subtitles ندعوا أن يَشيع أولادهم و بناتهم هذه الأرض و أن يُكرموا واجبهم تجاه الناس ، العشيرة ، الأرض و الشرف
    Lütfen ona çiçekleri ve kızları göstersin! O çok sert biri! Open Subtitles رجاء دعوه يرى زهور وبنات إنه عنيف جداً
    - Şimdi, sizi ve kızları buradan çıkarabiliriz. Open Subtitles - الآن، يمكننا الحصول عليك و الفتيات من هنا.
    Bayan Schermerhorn ve kızları. Bu beyefendi de tabi ki..... Bay Greely. Open Subtitles السيدة شرمهورن وابنتها
    Marshall, Lily, oğulları Tamamen ve kızları İnanılmaz. Open Subtitles مارشيل ، ليلي وابنتهم غريبة وابنهم كلياً
    Fanny ve kızları o küflü apartman - onlar tutkumun bir parçası. Open Subtitles ‫"‬فاني" وابنتيها, تلك الشقّة العفنة جزء من شغفي.
    Çiftçilerin oğulları ve kızları. Open Subtitles هم أبناء و بنات لفلاحين
    - Keşke gelseydi. Onu ve kızları özledim. Open Subtitles أفتقدها هي والفتيات.
    Bu Göbbels, karısı ve kızları. Open Subtitles إنه القائد " جيوبيل " وزوجته وبناته
    Birgün kapıda "Ellyn ve kızları" yazar diye umuyordum. Open Subtitles تمنيت يوم ما بأن أقرأ.. إلن وبناتها
    Büyükbabalar, anne-babalar, onların oğulları ve kızları. Open Subtitles أجداد، أولياء، أولادهم، وبناتهم
    Ayrıca biliyoruz ki, erkekleri ve erkek çocukları dahil etmeden kadınları ve kızları tamamen güçlendiremeyiz. TED وما نعرفه أيضاً لا يمكننا تمكين النساء والفتيات إلاّ بانخراط الرجال والفتيان.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus