Bir yıl önce, bir tavan arasında bir adam ve kadın. | Open Subtitles | الرجل والمرأة فى تلك الغرفة العلوية منذ سنة |
Bu dünyadaki her erkek ve kadın kendisini korumayı öğrenmeli İngiliz. | Open Subtitles | كل رجل وامرأة في العالم يحتاجون لمعرفة كيفية الدفاع عن أنفسهم |
Gerçek budur. Adem ile Havva bir küçük adam ve kadın. | Open Subtitles | لمعلومة ان آدم و حواء كانوا رجل و امرأة سود صغار |
Sanırım o film'in ana fikri, erkek ve kadın arkadaş olamazdı. | Open Subtitles | أعتقد أن هدف الفيلم الأساسي و مغزاه كان أن الرجال و النساء لا يمكن أن يكونوا أصدقاء |
Erkek ve kadın dansçılar cennet ile dünya arasında yaşayan köprüler olarak hizmet ettikleri tapınaklara sunulurlardı. | TED | الراقصين الذين كانوا رجالا ونساء عرضوا على المعابد حيث خدموا كجسور حية بين الجنة والأرض. |
Alacaklarım tuz, et, fasulye kenevir ve kadın. | Open Subtitles | سأحضر بعض الملح , واللحم , الفاصولياء ومخدر الحشيش , و نساء |
Görgü tanığı, yüzlerini görmemiş ama arabada, erkek ve kadın gördüğünü söylemiş. | Open Subtitles | الشهود لم يروا أية وجوه، لكن قالوا كان هناك رجل وإمرأة في السيارة |
ve kadın... ayak uçları üzerinde, buna cesaret edip edemeyeceğine karar vermeye çalışıyor. | Open Subtitles | والمرأة .. تقف على أطراف أصابعها تحاول أن تقرر إن كان لديها القدرة على ذلك |
Tüm efsaneler gibi sanırım. Zamanın başlangıcından günümez uzanan erkek ve kadın hikayelerini anlatmayı hep sevmişimdir. | Open Subtitles | منذ بداية الزمن، قد أحب الرجل والمرأة رواية القصص. |
Bırak silahını..onlar insan ve kadın | Open Subtitles | أوقف سلاحك هذا النصف رجل والمرأة ليسوا من أبناء هذا العصر |
Suç ortakları olan... adam ve kadın ölü bulundular. | Open Subtitles | .. الشركاء في الجريمة رجل وامرأة وقد عثر عليه ميتيّن |
Çok şanslı bi adam ve kadın 90 yldan çok yaşa | Open Subtitles | هذا هو محظوظ من الذكور وامرأة محظوظة يعيش أكثر من 90 سنة |
Tek bildiğim bu parçanın sonunda erkek, kadın, yani sadece erkek ve kadın herkesin tahrik olmasını istiyorum. | Open Subtitles | كل ما أعلم بأنني أريد الأعضاء الجنسية لكل رجلٍ وامرأة وحسنٌ, الرجل والمرأة فحسب, |
Bir adam ve kadın, spor arabaları yolun dışına kayarak, hayatlarını kaybettiler. | Open Subtitles | رجل و امرأة لقوا حتفهم في الصباح الباكر... . عندما انزلقت سيارتهما... |
300 erkek ve kadın evine geliyor. Aileleri onları bekliyor. | Open Subtitles | ثلاثُ مئةِ رجلٍ و امرأة عائدون و عائلاتهم بانتظارهم. |
Ritz Otel'inde bir erkek ve kadın var. 14 numarada. | Open Subtitles | هناك رجل و امرأة في فندق "الريتز"، جناح 14. |
Sonra mikrofonu kapıp 15 dakika, erkek ve kadın arasındaki farklılıklar hakkında stand-up yaptın. | Open Subtitles | ثمّ أمسكتِ الميكرفون و ألقيتِ خطاباً لـ 15 دقيقة عن الاختلاف بين الرجال و النساء. |
Siz merak etmeyin, bu ülkede bolca ray ve kadın var. | Open Subtitles | أعطيليالكلمة! هذه الدولة لديها وفرة من خطوط السكك الحديدية و النساء |
İşçiler gizli bir kata çekilir, tulumlarını çıkarırlar, tekrar erkek ve kadın olur ve aşk yaparlar. | Open Subtitles | يذهبالعمالإلىشقة سرية، ينزعوا ملابس العمل عنهم ويصبحوا رجال ونساء مرة أخرى ويمارسواالجنس. |
Onlarca erkek ve kadın öldü. Sense hala bir şey söylemiyorsun. | Open Subtitles | كلهم رجال و نساء ميتون مازلت تتحدث كلام بلا معنى |
Golf giysisi giyen ve kadın giysileri giyen... | Open Subtitles | اربعة منهم في ثياب الجولف وإمرأة |
Yedi erkek ve kadın kaosun getirdiği düzene şekil verdi. | Open Subtitles | سبعة من الرجال والنساء الذين صوروا القوانين من رماد الفوضى. |
Baskın ve itaatkar bir ikili arıyoruz, yirmili yaşlarda bir erkek ve kadın. | Open Subtitles | نظن اننا نبحث عن فريق بطابع مسيطر/خاضع رجل و إمرآة غالبا في العشرينات |
Erkek ve kadın arasındaki şeyler asla değişmeyecek. | Open Subtitles | هناك أساسيات للتعامل بين الرجل و امرأتة و هى لن تتغير |
Ama Yılan'nın da güzel bir hikâyesi vardı ve kadın'ı aldattı. | Open Subtitles | لكن الشيطان أيضاً كان لديه قصة جميلة, و المرأة تم خداعها |
Ama geri kalanların çoğu 200 erkek, çocuk ve kadın gitti. | Open Subtitles | لكن قريبا كل شيء سينتهي اكثر من 200 رجل وامرأه وطفل قد ذهبوا |
Geri döndüğümde adamlar baygın ve kadın kayıptı. | Open Subtitles | وعندما عدت، كان رجلاي مغمى عليهما والزوجة كانت قد اختفت |
Düzenbaz ve kadın düşkünü biri. | Open Subtitles | إنّه لمتآمر وزير نساء. |
Bu adam ve kadın çift olmak için seçilmiş. | Open Subtitles | كان مقدراً لهذا الرجل و المرأة أن يلتقيا |