Senfoni Sarayı'na uğramıştım ve kendi kendime dedim ki: | Open Subtitles | كنت فقط أمر علي القاعة السيمفونية فقلت لنفسي |
Ona baktım ürünleri kokluyordu ve kendi kendime... | Open Subtitles | وعندما نظرتُ للأعلى كانت تشم البضاعة فقلت لنفسي |
ve kendi kendime dedim ki: "LZ, uzun zamandır, bunun dışında tutuldun. | TED | فقلت لنفسي: "ل.ز. كنتَ محروماً من هذا لمدةٍ طويلة. |
İlk tespitlerimizi gördüğümde bir an için bilgisayar ekranına baktım ve kendi kendime "Tanrım başardık" dedim. | Open Subtitles | عندما رأينا الرصد الأول نظرت :إلى شاشة الكمبيوتر وقلت في نفسي "رباه! لقد قمنا بالأمر" |
ve kendi kendime düşündüm ki, bu CPU, tüm bu veriyi sistemin orasından orasına taşımak için gerçekten deli gibi çalışıyor olmalı | TED | وقلت لنفسي ، على وحدة المعالجة المركزية أن تعمل بجنون فقط للحفاظ على جميع هذه البيانات التي تمر عبر النظام. |
Geldiğim gün bunu satın almıştım ve kendi kendime | Open Subtitles | لن أنسي هذه الصحيفة التي إشتريتها في اليوم الذي وصلت هنا وقلت لنفسي |
Provo yerine geldigimde, sadece 11 cocugun orada oldugunu gordum, ve kendi kendime su soruyu sordum: "Bu programi mi kapatmaliyim yoksa cocuklarin sayisini mi arttirmaliyim?" | TED | وعندما وصلت لموقع البروفة, لم يكم هناك سوى 11 طفل فقط. فقلت لنفسي, "هل أُنهي البرنامج او اقوم بمضاعفة هؤلاء الطفال؟" |
Herneyse, ben bir Alman kamyon konvoyu tespit ettim, ve , kendi kendime düşündum, | Open Subtitles | اذا على اية حال, لقد رصدت تلك القافلة من الشاحنات الالمانية وقلت لنفسي |
ve kendi kendime dedim ki, "Tanrım, eğer bu onu yıkıyorsa, kız denmesi onu yıkıyorsa, ona kızlar hakkında ne öğretiyoruz?" | TED | وقلت لنفسي ، " يا إلهي ، إذا كانت ستدمره أن يُسمى كبنت ، ما الذي نعلمه لهم عن البنات ؟ " |
ve kendi kendime dedim ki, "Bir daha gözlerimi ayırmayacak kımıldamayacak, hiç bir yere ayrılmayacağım." | Open Subtitles | وقلت لنفسي" في المرة المقبلة التي سأراقب بها "لان اتحرك ولن اذهب الى اي مكان |