Kendimi hasta ve kirli hissediyorum, Dayanamıyorum buna! | Open Subtitles | أشعر أني معتوهة ملعونة وقذرة! لا أستطيع أن أحتمل أكثر! |
Savaş eskiden acımasız ama görkemliydi, ...şimdi ise acımasız ve kirli birşey oldu. | Open Subtitles | -الحرب التي اعتادت ان تكون قاسية ورائعة أصبحت الآن قاسية وقذرة |
Hayat acımasız ve kirli bir oyun | Open Subtitles | "لأنّ الحياة لعبة قاسية وقذرة" |
Dünyadaki her şeyin yanlış ve kirli olmasıda üzerimizden su gibi akabilir. | Open Subtitles | أنا أدع كل شيئ خاطئ وقذر في هذا العالم يعبث بي كالماء |
Kendimi öylesine rezil ve kirli hissettim ki; bilmiyorum işte zıvanadan çıkmış gibiydim. | Open Subtitles | لقد شعرت بأنني مقرف جداً وقذر و... لست أدري شعرت أنني منحرف مثل قاتل |
İçinde eski ve kirli kıyafetlerle vardı ama askıda olanlar kostüm gibiydiler, anladın mı? | Open Subtitles | كان بها ملابس مستعملة من قبل و قذرة ...كانوا على شماعات مثل الأزياء |
Benim kamyonda sadece yedek lastik ve kirli iç çamaşırları var. | Open Subtitles | بالواقع صندوق سيارتى فارغ لكن هناك فضلات وملابسى الداخلية المتسخة |
Ama biraz ıslak ve kirli. | Open Subtitles | لكنه رطب وقذر نوعا ما |
- Çalıntı ve kirli! | Open Subtitles | - (يَعْضُّ الأصابعَ) - مسروق وقذر! |
ve kirli de. | Open Subtitles | وقذر أيضاً |
Şu haline bak. Çirkin ve kirli görünüyorsun. | Open Subtitles | انظري الى نفسك , أنتِ قبيحة و قذرة |
Çünkü yemek pişiriyorum, temizlik yapıyorum ve kirli çamaşırlarınızı yıkıyorum. | Open Subtitles | لأني أطبخ وأنظف وأجمع الملابس الداخلية المتسخة. |
"Yoksa sefil kıyafetleri ve kirli yüzü değil | Open Subtitles | ليست ثيابها المتسخة ولا وجهها الملوث " |