Çünkü, şiddet ve nefretin olduğu bir evde büyüdüm. | Open Subtitles | لاني ترعرت في اسره معتاده على العنف و الكراهية. |
O gördüğün etraflarındaki dünyada bulunan şiddet ve nefretin bir yansımasıydı, Henry... | Open Subtitles | ما رأيته كان انعكاساً للعنف و الكراهية |
Toplayabildiği öfke ve nefretin her parçasını hissetmeyi öğrettim. | Open Subtitles | وأن يُركّز عليه. بأن يشعر بكل ذرة من الغضب والكراهية بإستطاعته أن يستجمعها. |
Toplayabildiği öfke ve nefretin her parçasını hissetmeyi öğrettim. | Open Subtitles | بأن يشعر بكل ذرة من الغضب والكراهية بإستطاعته أن يستجمعها. |
Öfken, kendine olan kızgınlığın ve nefretin sana büyük bir başarısızlık olarak geri dönüyor. | Open Subtitles | أنت تخرج الغضب ، الإشمئزاز من الذات والكره الذي يأتي من الفشل التام والمريع |
Önyardı, şiddet ve nefretin serbest olduğu bir topluluk kurmak için birlikte çalışalım. | Open Subtitles | يمكننا العمل معاً على أنشاء مجتمع مثالي... خالي من العنف والكره والضرر، |
Korku, suçluluk ve nefretin iblisleri. | Open Subtitles | شياطين الخوف و الذَنب و الكراهية |