Onun gece klübüne gittim, onu seçtim ve onunla seks yaptım. | Open Subtitles | ذهبت إلى الملهى الذى يمتلكه قابلته هناك و مارست الجنس معه |
Onu takım lideri seçmemin bir nedeni var ve onunla anlaşmanı istememin de. | Open Subtitles | هناك سبب لاختياره كقائد للفريق و هناك سبب ايضا لاختياري لك للتعامل معه |
Bunu bulmalarının yolu ellerini işin içine sokmak ve onunla oynamaktır. | TED | وهم يرضون هذه الرغبة بالتحكم وفهم واستيعاب هذه الادوات واللعب بها |
Yardım etmem için beni arıyorsun ve onunla bir yerlerde misin? | Open Subtitles | تتصل علي لطلب المساعدة وأنت في الخارج في مكان معها ؟ |
En iyi, yeni bir dava alınca hissediyorum ve bu şekilde eski halimi ve onunla birlikte olan her şeyi geride bırakabiliyorum. | Open Subtitles | إحدى أفضل المشاعر عندما أستلم قضية جديدة ويمكنني ترك القديمة ورائي ومعها كل شيء اختبرته فيها |
Birkaç yıl sonra duydum ki o adam bir tampon sloganı bulmuş ve onunla çok para kazanmış. | Open Subtitles | وبعد عدة سنوات سمعت عن رجل جاء بشعار جيد وجمع منه الكثير من المال |
Zengindi, yakışıklıydı, ve onunla bitirdin. | Open Subtitles | لقد كان غنياً ووسيماً وإنفصلتِ عنه |
Bu, hayatının geri kalanını birlikte geçirmek istediğin insana aşık olduğun ve onunla gerçekten evlenmek istediğin anlamına gelir. | Open Subtitles | انها تعنى ، انى احببت ذلك الشخص .. وانى اريد قضاء عمرى كله معه وانى اريد الزواج منه فعلا |
Anne gibi hissetmemi sağladı. ve onunla çok iyi geçiniyorsun. | Open Subtitles | ،بأنني أرغب أن أصبح أماً و أنت كنت رائعاً معه |
Baban New York'ta bir iş buldu ve onunla oraya taşınmanızı istiyor. | Open Subtitles | أبوك وجد عمل في نيويورك و الآن هو يريدك أن تنتقل معه |
Köylüler onun artık lanetli olduğunu düşünüyor, ve onunla ne yapacaklarını bilmiyorlar. | TED | سكان القرية اعتقدوا أنها أصيبت بلعنة; لم يعرفوا ما الذي سيفعلوه بها. |
Yeni bir gücün var ve onunla bir iblisi yendin. | Open Subtitles | فكما تعلمين، لقد حصلتِ على قدرة جديدة وضربتِ بها شيطاناً |
Kitap okumamı ve onunla beraber nehrin kıyısında ay ışığı altında yürümemi istiyordu. | Open Subtitles | إنها تريدني أن أقرأ الكتب وأتمشى معها تحت ضوء القمر على حدّ النهر |
Mark, bir ay oldu ve onunla üç cümle konuştun. | Open Subtitles | مــارك.. لقد مر شهرا وتبادلت معها الحديث ب 3 جمل |
Bahar yağmurları taze çimenler getirdi ve onunla birlikte yaşam geldi. | Open Subtitles | أمطار الربيع جلبت معها العشب الطازج ومعها حياة جديدة |
Birkaç yıI sonra duydum ki o adam bir tampon sloganı bulmuş ve onunla çok para kazanmış. | Open Subtitles | وبعد عدة سنوات سمعت عن رجل "جاء بـ"شعار جيد وجمع منه الكثير من المال |
Zengindi, yakışıklıydı, ve onunla bitirdin. | Open Subtitles | لقد كان غنياً ووسيماً وإنفصلتِ عنه |
ve onunla sevişmek. | Open Subtitles | و اقيم علاقة معه. |
Şimdi dışarı çıkıp tekrar gel ve onunla erkek gibi konuş. Gerçek bir erkek gibi. | Open Subtitles | والآن، اخرج ثمّ ادخل وكلّمه كرجل، كرجل حقيقيّ |
Barda tanıştığım bir yabancıydı ve onunla yattım. | Open Subtitles | لقد تعرفت عليه فى الحانه واخذته ومارست الجنس معه. |
- Ben demedim. Cecil Jacobs dedi. ve onunla dövüşmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | سيسل جاكوب" هو من قالها" لهذا كان على التشاجر معة |