"ve ortak" - Traduction Turc en Arabe

    • المشتركة
        
    • المشترك
        
    • صفات مشتركة
        
    O harika bir adam ve ortak çok noktamız var. Open Subtitles أنه رجل جيد ونحن لدينا الكثير من الاشياء المشتركة بيننا
    Müvekkilim nafaka ödemeyecek, emekli maaşı onda kalacak ve ortak malvarlığının yarısını alacak. Open Subtitles عميلي لن يدفع نفقات زوجته المطلقة سيستعيد معاشه التقاعديّ وسيطالب بنصف الممتلكات المشتركة
    Her şeyin başı bir diyalog kurabilmek ve ortak değerleri besleyebilmek. Open Subtitles ومن كل شيء عن الحوار عملية وملء حوض السباحة المعنى المشتركة.
    Ama ortak kimlikleri--Avrupa-- ve ortak ekonomileri sayesinde onlar bunu başardılar TED ولكن تلك المدن غدت كذلك .. والفضل يعود الى أوروبا الموحدة والاقتصاد المشترك
    ve ortak duyguya sahip olmaya ihtiyacımız vardıç TED ولكن كل ما كنا نحتاجه .. هو الشعور المشترك ..
    İki insanın bağlanması ve ortak noktalarının olması. Open Subtitles إنه يتعلق بشخصين متعلقين ببعضهما، لديهم صفات مشتركة.
    Ticaretle, ortaklar arasında karşılıklı dayanışma ve ortak kazanç oluşur. TED فأينما توجد التجارة يوجد الترابط و المصالح المشتركة
    Birbirimize ve ortak inançlarımıza bağlı olmakla alakalıdır. TED إنّها تتعلق بالالتزام تجاه بعضنا البعض وقيمنا المشتركة.
    ve ortak Terörizm Görev Gücü'nden yola çıktılar Open Subtitles وفرقة العمل المشتركة لمكافحة الإرهاب في طريقهم
    ve ortak kazanç söz konusu olduğunda, iki taraf da savaşta olduğundan daha fazla kazanıyor olurlar. TED وحينما تتواجد المصالح المشتركة سيقف الطرفين للحيلولة دونما فقدانها للاستمرار بتبادل المنافع لأنه ان تم الشروع بحرب سيتلاشى كل هذا
    Kendilerininkinden başka dünyalara dahil olurlar böylece güvenilirler ve bu örnekleri görebilirler ve ortak ilginin en etkili noktasının etrafında bağlantı kurmak için iletişime geçerler. TED يتداخلون في عوالم غير عالمهم لذلك هم جديرون بالثقة ويستطيعون معرفة تلك التطورات يتواصلون ليصلوا الى مناطق ملهمة من الاهتمامات المشتركة
    Ve hepimiz için, bu ülkenin vatandaşları için, bizi sağlıklı olmak için neye ihtiyacımız olduğu konusunda uzmanlar yapan, hepimizin doğru olduğunu bildiğimiz, ortak akıl ve ortak deneyimlerimiz konusunda güvenmelerini isteyecek miyiz? TED للبقية منا، لمواطني هذا البلد؛ هل سنطالب حسابياً بما نعتقد بأنه صحيح، وهو إحساسنا المشترك أو تجربتنا المشتركة. ما يجعلنا خبراء فيما يلزم لنبدو بصحة جيدة؟
    Dünyada gördüğümüzse trajik bir ayrışma, siyasetteki uçlar arasındaki diyalog eksikliği ve iletişimi ve ortak anlayışı destekleyen liberal bir merkez boşluğu. TED ما نراه في جميع أنحاء العالم اليوم ما هو إلا استقطاب مأساوي، وفشل في خلق حوار بين الفرقاء السياسيين، وفجوة من حيث الأرضية الليبرالية المشتركة التي يمكن لها أن تشجع التواصل والفهم المشترك.
    İki Mobius döngüsünü alır ve ortak kenarlarını birleştiriseniz, bunlardan birini elde edersiniz ve ben bunları camdan yapıyorum. TED لو أخذت شريطيّ موبيوس وخيطت طرفيهما المشترك ببعضهما البعض، تحصل على إحدى هذه القوارير، وأنا أصنعها من الزجاج.
    ve ortak barınma böyle başlıyor: işbirliği içerisinde yaşamak için ortak bir amaç. TED وهذه هي طريقة بداية السكن المشترك: بنية مشتركة للعيش بتعاون.
    Amerika, Büyük Britanya, Çin ve Sovyetler Birliği ile görüşerek onların şartlarını ve ortak Deklarasyonlarını kabul ettiğimizi bildirmelerini istedik. Open Subtitles بالتواصل مع الولايات المتحدة الأمريكية وبريطانيا العظمى والصين والاتحاد السوفياتي .ونعلن قبولنا بأحكام إعلانهم المشترك
    Dokuz şüpheli haciz işlemi ve ortak paydası siz. Open Subtitles تسع حالات من الاستئثار بالملكية و انتي القاسم المشترك
    Başta, Meru'ya dönmesini istemedim, ama bu iş, Mugs'a olan bağlılığı ve ortak hayallerini gerçekleştirmek istemesiyle alakalıydı. Open Subtitles في البداية لم نرغب بأن يعود لكنه كان وفي لماجز وكان يرغب في تحقيق الحلم المشترك
    Hiçbir şeyi kafadan atmıyordum ve ortak bir şeylerimiz olsun isterdim. Open Subtitles ألفّق الأشياء لتبدو كأننا لدينا صفات مشتركة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus