"ve sakin" - Traduction Turc en Arabe

    • وهادئة
        
    • وهادئ
        
    • وبهدوء
        
    • والهدوء
        
    • وهدوء
        
    • وسهلة
        
    • و هادئاً
        
    • و الهدوء
        
    • و التزمى بالهدوء
        
    • والهادئة
        
    • وساكنة
        
    • و هادئ
        
    • و هدوء
        
    Ne kadar huzurlu ve sakin bir yemek olacağını tahmin edebilirsiniz. TED لك أن تتخيل أنها وجبة مسالمة وهادئة جدًا.
    Bazılarımız evde uzun ve sakin bir yaşamı tercih edebilir. Open Subtitles قَدْ يفضّلُ البعض حياة طويلة وهادئة في البيت.
    Eğer çalamazsan, burası gayet güzel ve sakin bir yer olur. Open Subtitles اذا انتى لا تستطيعى العزف سوف يكون المكان لطيف وهادئ هنا
    Bu gibi şeyler sessiz ve sakin halledilmelidir. Open Subtitles اشياء كهذه يجب ان نتعامل معها برفق وبهدوء
    Başlarda kendini sersemlemiş hissedeceksin. Ondan sonra da kendini rahatlamış ve sakin hissedeceksin. Open Subtitles مبدئياً إن كنت تكتبي باليمين , فسوف نشعر بحس من السلامة العقلية , والهدوء
    Ama kendisine inanacak birini ararken odaklanacak ve sakin ve mantıklı görünecek. Open Subtitles لكن بحثه عن زميل مؤمن سيمنحه التركيز وسيسمح له بالظهور بعقلانيةٍ وهدوء.
    Frank dayı... - Yavaş ve sakin. Yavaş ve sakin. Open Subtitles الخال فرانك لطيفة وسهلة,لطيفة وسهلة
    Güzel ve sakin bir yerde pansiyoner olursak buna gerek kalmaz. Open Subtitles حسناً ,لا حاجة لهذا إذا وجدنا مستأجراً طيباً و هادئاً
    Sıcak ve kuru bir yer. Sessiz ve sakin. Open Subtitles - الحرارة, الجفاف و الهدوء و السلام.
    Vücudum zayıf olabilir, ama ruhum güçlü ve sakin. Open Subtitles جسدي ضعيف ولكن روحي قوية وهادئة
    Ejderhalar onu çok isterler fakat bu onları mutlu ve sakin yapmak yerine onları daha çok... Open Subtitles التنين تشتهي ذلك، ولكن بدلا من أن ... تجعلها سعيدة وهادئة ... يجعلها
    Göl oldukça güzel ve sakin. Open Subtitles البحيرة لطيفة جداً وهادئة
    Sana da bu kadar iyi ve sakin olduğun için teşekkür ederim. Open Subtitles وشكراً لأنْ يَكُونَ لطيف وهادئ.
    Zamanın İspanyol hapishanesinde uzun ve sakin geçsin. Open Subtitles قد يكون وقتك في سجن الإسبان طويل وهادئ.
    ve sakin olması aynı Open Subtitles وبهدوء وكأنه برنامج "إسألي مارثا ستيوارت" (برنامج للاستشارات النسائية)
    Bu işi temiz ve... sakin bir şekilde halledeceğim. Open Subtitles سأتولى ذلك بنظافة وبهدوء ... بااارت
    Tedbirli ve sakin olmalıyız, fakat terorist bir eylem yapılacağı istihbaratımızın olduğunuda kabul etmeliyiz. Open Subtitles نشدد على الحذر والهدوء لكن نعترف بأنه لدينا معلوماتٍ عن هجومٍ اَخر
    Sadece odaklanalım ve sakin olalım tamam mı? Open Subtitles نحن بحاجة إلى الاستمرار في التركيز والهدوء في الوقت الراهن , حسناً ؟
    Evet, tamam, take that EDECEĞİM. Eğer harika, Hartman yapıyoruz. Güzel ve sakin. Open Subtitles أجل، موافق، أنا سآخذ ذلك عمل رائع هارتمان، بسلاسة وهدوء
    Bu gece maçın var. Yavaş ve sakin. Open Subtitles بهدوء لديك مبارة اليوم لطيفة وسهلة
    Pekala, herkes çömelsin ve sakin olsun. Open Subtitles حسناً ، فليبقى الجميع منخفضاً و هادئاً
    Sessiz ve sakin. Rahatsız edecek kimse yok. Open Subtitles السلام و الهدوء
    Nina, lütfen. Odaklan ve sakin ol. Şu an sana ihtiyacım var. Open Subtitles "نينا" من فضلك ركزى و التزمى بالهدوء فأنا بحاجه اليكِ الان
    Kendi yiyeceğinizi yetiştirdiğiniz gökdelenlerden, elektrikle çalışan arabalara temiz ve sakin parklara kadar her şey var. Open Subtitles من ناطحات السحاب والسيارات الكهربائية إلى المتنزهات النظيفة والهادئة
    Şatafatsız, az kişili ve sakin bir şeyler yapmamız konusunda ısrar eden bendim, biliyorsun. Open Subtitles أنتم تعرفون أني أردت أن يكون أمر صغير و هادئ
    İşte böyle, nazik ve sakin ol. Çok fazla düşünme. Open Subtitles هذا صحيح ، بلطف و هدوء ، لا تفكر فى شئ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus