Ama söz veriyorum, gelecekte hak ettiğin sevgiyi ve saygıyı sana göstereceğim. | Open Subtitles | واعدك في المستقبل ان اريك الحب والاحترام الذي تستحقه |
Aile, sevgiyi ve saygıyı her daim göreceğiniz tek yerdir. | Open Subtitles | العائلة المكان الوحيد اين دائما تحصل على الحب والاحترام |
Bulunduğunuz toplulukta bir sorununuz varsa bu ağacın altında şefler veya kabile üyeleriyle bir araya gelerek hem bu soruna çözüm bulmaya çalışıyor, hem de bireyler arasındaki güven ve saygıyı pekiştirmiş oluyorsunuz. | TED | إن كان لديكم خلاف في المجتمع، فإن الالتقاء تحت شجرة اللغو مع رؤساء أو رجال القبائل سيعتبر كمحاولة سلمية لإيجاد الحل لهذا المشكل، وكذا لتعزيز الثقة والاحترام بين أفراد المجتمع. |
Disiplin ve saygıyı öğrenmen gerek. | Open Subtitles | يجب أن تتعلم الانضباط والاحترام. |
Sevgi ve saygıyı aramak ve dünyadaki yerini bulmaya çalışmak hakkındaki kısım. | TED | الجزء المتعلق بالبحث عن الحب و الإحترام ، و البحث عن مكانك في العالم. |
Cesareti, ilham vermeyi ve saygıyı da unutma. | Open Subtitles | لكن من خلال الشجاعه، الإلهام و الإحترام |
Biraz da olsa şefkat ve saygıyı hak ediyor. | Open Subtitles | وهي تستحق نوعاً من الشفقة والاحترام |
- ve saygıyı. - Teşekkürler, Greg. | Open Subtitles | والاحترام - شكراً جزيلاً، جريج - |
Hasret olduğu sevgi ve saygıyı kazandı. Ve sen de yapabilirsin. | Open Subtitles | كل الحبّ و الإحترام الذي كانت تتوق إليه و يمكنكِ الحصول على ذلك أيضاً . |