"ve senin" - Traduction Turc en Arabe

    • أنت و
        
    • أنتِ و
        
    • ولك
        
    • لك و
        
    • انت و
        
    • أنك و
        
    • و أنتِ
        
    • وأنك
        
    • ولديك
        
    • بينك وبين
        
    • لك ول
        
    • أنكِ و
        
    • أنتَ و
        
    • بينك و
        
    • بأنك و
        
    Sen ve senin saçmalıkların. Herkes için bir cevabın var. Open Subtitles أنت و هراءك لديك الكثير من تلك الأجوبة لكل شخص
    Max ve senin ne yaptığını görmedim diye aptal olduğumu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أننى غبى لا أعلم ماذا تخطط له أنت و ماكس؟
    Bir şekilde sen ve senin basit insan dostların çok sayıda güçlü Yükselmiş Varlık'ı yok etmeyi becerdiniz. Open Subtitles من قِبَلُكِ أنتِ و من مثلُكِ من أصدِقائُكِ البشر تمكنتُ من تدمير مجموعة كبيرة جدآ من قبل قوة كبيرة جدآ
    - Evet, biliyorum, onu düşündük ama bizim ve senin için en iyisinin oturup her olasılığı düşünmek olduğunu farkettik! Open Subtitles نعم, أعرف, أعرف, نحن أكتشفنا لذلك الحد لكننا فقط نعتقد أنه من الافضل لنا ولك لو كلنا تراجعنا و اعتبرنا جميع زوايا الامر
    Sen ve senin melezlerinin de canı cehenneme. Çekil yolumdan. Open Subtitles . تباً لك و لأطفالك اللعناء . إبتعد عن طريقى
    Sadece Bayan Breckenridge ve senin bir düzine Eohippus ile neler yapabileceğinizi düşün. Open Subtitles فقط فكر، ماذا تستطيع انت و مسز بروكنبيرج ان تفعلوا بحفنه من الايوفيلس
    Roth'un ve senin büyük bir anlaşma üzerinde çalıştığınızı söyledi. Open Subtitles قال أنك و روث ستعقدان صفقة مهمة سوياً
    Yapma, Chaya. Sen ve senin halkın buraya gelmemizin ilk nedeniydi. Open Subtitles شايا ، أنت و قومك سبب مجيئنا هنا فى المقام الأول
    Annem ve senin rahat olmanızı ve kardeşimizin evi ve sahip olduğumuz her şeyi kaybedeceğine dair kaygılanmamanızı istiyorum. Open Subtitles أريد أن تكوني أنت و أمي مرتاحتان و أن لا تقلقا بشأن خسارة إخوتي للمنزل و كل ما لدينا
    Lütfen, sen ve senin türün tarikatin dostlarıydınız, eski zamanlarda. Open Subtitles أرجوك، أنت و أمثالك هم أصدقاء للأمر، فى الماضي القديم
    James ve senin için ne kadar mutluyum bir bilsen. Open Subtitles لا يمكن أن أكون أكثر سعادة من أجلك أنت و جيمس
    Şu anda yeminimi ediyor olmalıydım siz ahmakların ve senin donutlarının yanında değil. Open Subtitles يجب عليّ أن أكتب نذوري الآن لا أن أحجز معكم يا أغبياء أنتِ و الفونات
    Bunun tüm amacı Luc ve senin biraz oturup, birlikte vakit geçirmenizi sağlamaktı, Open Subtitles الفكرة من هذه الأمسية كانت أن تجلسي أنتِ و لوك سويا أن تقضيا بعض الوقت معًا و تتصالحا
    Kiera Cameron'ın sözde Altıncı Bölüm için burada çalıştığını ve senin de onun sırlarını sakladığını, benimse hiçbir şeyden haberim olmadığı zamanları hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكر عندما يفترض كيرا كاميرون عمل لالباب السادس ولك كان طفل في الحظيرة حفظ أسرارها و أنا كان الرجل في الظلام؟
    Eğer söylersen, eğer herhangi birine bir şey söylersen babanın başına gelenler, halanın, annenin, küçük kardeşinin, ve senin başına da gelir. Open Subtitles لأنك إن فعلت ذلك, إن أخبرت أحدًا بإي شيء ما حدث لوالدك سيحدث لخالتك ولوالدتك, ولأختك الصغيرة, ولك
    Kim içinde iki tane zenci oturan ve ve senin gömleğin kadar bir etmeyen bir arabayı soysun ki? Open Subtitles تبا ً لك و تبا ً لكم جميعا ً انت وغد محظوظ
    Başarana kadar, sen ve senin arkadaşların benim en iyi şansım. Open Subtitles قبل أن ينجح فربما انت و أصدقاء قد تكونوا أفضل فرصي
    Sullivan'ın ve senin, makalenizde yazmanız için hakkımda bir sürü şeye sahipsiniz. Open Subtitles أظن أنك و"سوليفان" قد حصلتما على كلّ قاذوراتي لتكتبوا عني في تلك المقالة الصغيرة.
    Bütün hayatım uçurumun kenarında, ve senin tüm yaptığın, bir herife para ödeyip, şeyini, yüzümün üstünde dolaştırmasını sağlayarak, bana gülmekti. Open Subtitles مستقبلي كله على المحك و أنتِ تدفعين لشخص ما ليضع عضوه في وجهي و تضحكين
    Hayatlarımız devam ettiği ve senin de artık ilgi merkezi olmadığın için mi? Open Subtitles لماذا هذا ؟ لا, حياتنا مستمره وأنك لم تصبحي محور الإهتمام بعد الأن؟
    Sana köprüde katılmıştım ve senin yüzünde o kocaman aptal ve tamamen yakışıksız.. Open Subtitles لقد انضممت إليك في ذلك الجسر ولديك تلك الإبتسامة العريضة الغبية على وجهك
    Bak Charlie, Tanya ve senin aranda ne olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles أسمع , تشارلي, لا أعلم ماذا يحدث بينك وبين تانيا
    Yani, eğer ihtiyar Bob dediğin kadar gizemliyse bu Janet ve senin için faydalı bir bilgi olabilir. Open Subtitles اقصد، اذا كان (بوب)غامض كما تقول هذه قد تكون معلومة مفيدة لك ول (جانيت)
    Kardeşlerin ve senin, dünyanın bilinen en güçlü büyücüsünün dengi olduğunuza gerçekten inanıyor musun? Open Subtitles أتخالين أنكِ و أخواتكِ تـُضاهين أقوى مُشعوذة شهدها هذا العالم قوى؟
    Sen ve senin kedinin aksine onu öldürmek için bir sebebim yoktu. Open Subtitles على نقيضكَ أنتَ و قطتكَ، ليس لدي دافع لقتلها.
    Bence bunu bu şekilde ifade ediyorsun, ama daha derinlerde babanın ve senin evliliğe bakış açılarınızda daha fazla benzerlik olabilir. Open Subtitles أعتقد أنك تمثلها بهذه الطريقة ..لكنك على مستوى أعمق أعتقد أنه هناك تشابه أكبر بينك و بين رؤية والدك للزواج
    Babanın ve senin aynı tipte kadınlarla evlendiğinizi göremiyor musun? Open Subtitles لا يمكنك أن ترى بأي طريقة بأنك و والدك تزوجتما ذات النوع من النساء؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus