| Uzaylı tutsaklar serbest bırakıldı ve silahlı olarak emrinizde. | Open Subtitles | .لقد أٌطلق سراح المساجين الفضائيين مسلحين و بأنتظار أوامرك |
| "İki numaralı şahsın yüzünde yara izleri var ve silahlı olması muhtemel." | Open Subtitles | الأول ذي بنية ضخمة والثاني على وجه خدش كبير وواضح متواجدين داخل المطعم وربما يكونا مسلحين |
| Peki nasıl olur da eğitimli ve silahlı bir muhafız, alnının ortasına kurşunu yer de kimse bir şey duymaz? | Open Subtitles | صحيح كيف إذاً تلقى ضابط طيران ذو كفاءة عالية من التدريب و مسلح , رصاصة بين عينيه و لم يسمع أحدهم شيئاً ؟ |
| Çok iyi finanse ediliyor ve silahlı ayaktakımınca korunuyor. | Open Subtitles | ممول جيداً و مسلح من قبل الرعاع |
| Angel, yönetiminde mülti-milyar dolarlık bir şirketin ve silahlı, eğitilmiş bir kadron var. | Open Subtitles | تحت تصرّفك مَع موظفون مدربين ومسلحين لا يناسبون اسلوبى |
| 08.05'te Michigan Bankası'nın yerel şubesine maskeli ve silahlı bir kadın ve erkek girdi. | Open Subtitles | بعد الثامنة بخمس دقائق رجل وإمرأة مقنعين ومسلحين دخلوا الى الفرع المحلي لبنك ميشيغان |
| Virüs ortaya çıktıktan sonra üniformalı ve silahlı insanların geçtiği bir sürü hikaye anlatılıyordu. | Open Subtitles | ،بعد أن ظهر الفيروس كان هناك العديد من القصص حول رجال في بدلات مثلهم ومعهم أسلحة |
| Binlerce polis memuru, Londra'da yer altını ve bir otobüsü bombalayan insanları arıyor, onlar ve silahlı askerlere şüpheli intihar bombacılarını öldürme izni verildi. | Open Subtitles | الألاف من ضباط الشرطة جندو من أجل التفتيش عن الأشخاص الذين حاولوا تفجير قطار أنفاق لندن وهناك حافلة عليها ضباط شرطة مسلحين |
| 15 güçlü ve silahlı İrlandalı. | Open Subtitles | خمسة عشر رجلا، إيرلنديين أشداء مسلحين |
| İnsanlar vuruldu, Jackson. Maskeli ve silahlı adamlar tarafından. | Open Subtitles | تم اطلاق النار على الناس يا (جاكسون) من قبل مسلحين مقنعين |
| Nişanlım, Alicia, Chicago polisi ve silahlı bir adam arasında çıkan çatışmada öldürüldü. | Open Subtitles | ،خطيبتي (اليسيا) قتلت في تبادل لإطلاق نار بين شرطة (شيكاغو) ومجموعة مسلحين |
| Lecter kayıp ve silahlı. | Open Subtitles | ليكتر طليق و مسلح |
| Lecter kaçmış ve silahlı. | Open Subtitles | - أكرر : ليكتر طليق و مسلح |
| Ben botu kontrol ettim, ama bu bölgede ve silahlı oldukları söylendi. | Open Subtitles | قمت بمسح القارب، لكن يقال أنهم في المنطقة ومسلحين |
| Becerikli, huysuz ve silahlı. | Open Subtitles | واسعي الحيله , لاذعين ومسلحين |
| Arabalı ve silahlı adamlar. | Open Subtitles | رجال جاؤوا بالشاحنات ومعهم أسلحة! |